| On dakika önce bu çiş mevzusu beni çok heyecanlandırabilirdi. | Open Subtitles | قبل عشر دقائق كنت سأكون متحمساً جداً لمعرفة فصة تبوله |
| Uzakta değildir. On dakika önce Günah çıkartıyordu. | Open Subtitles | لايمكن ان يبتعد كثيرا قبل عشر دقائق كان يحاول موعضتي |
| Hayır, eksik olan On dakika önce ısmarladığım sütlü kahve. | Open Subtitles | كلا، ما ينقصني هو القهوة بالحليب التي طلبتها قبل عشر دقائق |
| On dakika önce aşağıya inip, tıp öğrencilerine doktor olmanın nasıl olduğunu anlatmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان اكون في الطابق السفلي قبل عشر دقائق لكي أتحدث مع طلاب سنة تخرج عن ماهية ان تكون طبيب |
| On dakika önce buradaydı ama sekizinci sınıflardan biri aldı. | Open Subtitles | لقد كانت هنا قبل عشر دقائق و لكن أخذها بعض تلاميذ الصف الثامن |
| On dakika önce çocuklarını okula götürüyorsun, Ve şimdi bu. | Open Subtitles | قبل عشر دقائق ، كنت تأخذ طفلك الى المدرسة |
| On dakika önce başhekiminizle telefondaydım. | Open Subtitles | تحدثت مع رئيس الأطباء قبل عشر دقائق |
| - TPA'yı On dakika önce verdik. - Demek ki pıhtı değil. | Open Subtitles | لقد حقناه بمنشط البلازمينوجين النسيجي قبل عشر دقائق - هذا يعني بأنها ليست جلطة - |
| On dakika önce, bir Beyaz Saray yardımcısı | Open Subtitles | "قبل عشر دقائق من الآن، مسؤول في البيت الأبيض" |
| On dakika önce teknik olarak ölü olduğumu farkında mısın? | Open Subtitles | تُدركين أنّي كنتُ ميتاً تقنياً قبل عشر دقائق! |
| Sınıfa On dakika önce vardım. | Open Subtitles | وصلت للصف قبل عشر دقائق مبكرا |
| Nadine'in müdürü On dakika önce hasta olduğunu söyleyip çıktığını söyledi. | Open Subtitles | قال المُشرف أنّ (نادين) غادرت مكتبها قبل عشر دقائق زاعمة أنّها مريضة. |
| Emily On dakika önce gitti. Kapıdayım ben. | Open Subtitles | غادرت (إميلي) قبل عشر دقائق أوشكت الوصول إلى الباب |
| Ve demek istediğim On dakika önce. | Open Subtitles | وأعني قبل عشر دقائق |
| Becca, On dakika önce gitmemiz gerekiyordu. | Open Subtitles | (بيكا) كان يجب علينا أن نغادر قبل عشر دقائق |
| Gloria'nın telefonu On dakika önce bu bölgede kullanılmış. | Open Subtitles | حسناً، أعطى هاتف (غلوريا) إشارة في المنطقة قبل عشر دقائق. |
| Sullivan konuşmayı On dakika önce bitirdi. | Open Subtitles | لأن (سوليفان) انتهت قبل عشر دقائق |
| On dakika önce Dallas'a inmiş. | Open Subtitles | لقد وصلت لـ(دالاس) قبل عشر دقائق |
| - On dakika önce. | Open Subtitles | - قبل عشر دقائق - |
| On dakika önce gördüm. | Open Subtitles | رأيتهُ قبل عشر دقائق! |