| Ödülü almadan hemen önce ne yapıyorlardı ise o hareket modelini tekrar edeceklerdir. | TED | ومهما كانت تفعل قبل لحظات من حصولها على المكافأة ستكرر ذلك النمط المعين |
| Kalkıştan hemen önce... birkaç öğrencinin... uçaktan ayrıldığı... gelen haberler arasında... | Open Subtitles | يذكر أن عدد من الطلاب غادروا من الطائرة قبل لحظات من إقلاعها على أية حال، المحققون حذرين حول تفصيلات هذه الحادثة |
| Kovan hiperuzaya sıçramadan hemen önce saptadık. | Open Subtitles | لقد اكتشفنها قبل لحظات من قفز السفينة الأم إلى الفضاء الفائق |
| Bilgisayarından askerlerin kimliklerine ulaşıImadan kısa süre önce odaya giriş yapmışsın. | Open Subtitles | قبل لحظات من استخدام جهاز حاسوبكِ للوصول إلى للهويات الجديدة للحُرّاس |
| Radardan kaybolmadan kısa süre önce, mürettebat, nükleer roket yükünü fırlattı. | Open Subtitles | و قبل لحظات من اختفائهم من على شاشة الرادار القى الطاقم بحمولته النووية |
| Patlamadan saniyeler önce, ambardan bir mesaj aldık. | Open Subtitles | استلمنا رسالة من المستودع قبل لحظات من انفجاره |
| Sorgu hakiminin duruşmasından hemen önce öperken görüldüğün genç kadın hakkında profesyonelce düşünme yeteneğini sorguluyorum. | Open Subtitles | أنا أشكك بقدرتك على التفكير بإحترافية حول فتاة شابة تمت رؤيتك وأنت تقبلها قبل لحظات من جلسة التحقيق الجنائية |
| Taylor'a göre uykuya dalmadan hemen önce elinde kurukafa dövmesi olan biri cama tıklatmış. | Open Subtitles | وفقا لتايلور كان هناك رجل مع وشم جمجمة على يده طرق على نافذته قبل لحظات من نومه |
| Dairesi için arama izni almadan hemen önce Harry gelip Collins'i takip etmemiz için resmen yalvarmıştı. | Open Subtitles | هاري كلمني في هذا ترجاني من أجل أن أضع المراقبة على كولينز هذا قبل لحظات من وصول أمر تفنيش شقته لنا |
| Patlamadan hemen önce görüntülerde 34 saniyelik bir boşluk var. | Open Subtitles | قبل لحظات من وقوع الإنفجار كان هناك فجوة مدتها 34 ثانية في تغذية البث |
| Suçlu bulunan Richard Kimble'ın kanıtlayamadığı karısının cesedini bulmadan hemen önce evinden kaçan tek kollu bir adam gördüğüydü. | Open Subtitles | أدين مذنبا، والذي لم يستطيع ريتشارد كيمبل أن يثبته أنه قبل لحظات من إكتشاف جسد زوجته المقتولة رأي رجل يركض بالقرب من منزله |
| George Enişte ölmeden hemen önce vermişti. | Open Subtitles | العم جورج أعطاه لي قبل لحظات من وفاته |
| İnsanlarla dolu bir binayı patlatmadan hemen önce. | Open Subtitles | قبل لحظات من انفجار مبنى كامل من الناس |
| Ayrıca sen de hizmetçi öldürülmeden kısa süre önce oradaydın. | Open Subtitles | بدون تحدى من قبل حراسك ؟ و أنت نفسك كنت هناك قبل لحظات من قتل الجارية ؟ |
| Öldürülmesinden kısa süre önce onunla beraber görülmüşsünüz. | Open Subtitles | شوهدت معه قبل لحظات من موته |
| Ölmeden saniyeler önce kocası tarafından kimliği belirlendi. | Open Subtitles | حدد زوجها هويتها قبل لحظات من مصرعه |
| Ölmeden saniyeler önce kocası tarafından kimliği belirlendi. | Open Subtitles | حدد زوجها هويتها قبل لحظات من مصرعه |