| Onları daha önce de gördüm. Yukarıya çıkmıştım... İyi denemeydi. | Open Subtitles | لقد رأيتها هنا من قبل لقد كانت هنا من قبل |
| Daha önce hiç hissetmediğim bir güç hissettim. Gökte dans etmesini sağladım. | Open Subtitles | شعرت بقوة لم اشعر بها من قبل لقد جعلتها ترقص في السماء. |
| Bugünü daha önce yaşadım. Bir şekilde zamanda geriye gittim. | Open Subtitles | لقد عشت هذا اليوم من قبل لقد رجعت في الزمن |
| Daha önce de buradaydım. Beni bir saat beklettin. | Open Subtitles | جئت الليلة من قبل لقد جعلتنى أنتظر أكثر من ساعة |
| Daha önce yapamazdım. Joey'in ne kadar üzüldüğünü gördün. | Open Subtitles | لم أستطع إخبارها من قبل لقد رأيت كيف انزعج جوي |
| Daha önce hiç bir TV yapımcısı tanımamıştım. | Open Subtitles | . أنا لم أتعرف على منتج تلفيزيونى من قبل . لقد تأثرت |
| Daha önce hiç bir TV yapımcısı tanımamıştım. | Open Subtitles | . أنا لم أتعرف على منتج تلفيزيونى من قبل . لقد تأثرت |
| Onları daha önce de gördüm.. Yukarıya çıkmıştım... | Open Subtitles | لقد رأيتهم من قبل لقد رأيتهم بالأعلي من قبل |
| O torbaya ölümcül bir silaha dönüşmeden önce dokunmuş olabilir. | Open Subtitles | -ممكن أن يكون لمسه من قبل لقد كان سلاح الجريمه |
| Daha önce hiç bu kadar ilgi toplamamıştım. | Open Subtitles | أنا لم أحظى بمثل هذا الإهتمام من قبل لقد كان الأمر رائعا |
| Size zaten söyledim. İki yıl önce. | Open Subtitles | لقد قلت لك هذا من قبل.لقد كان ذلك قبل سنتين |
| Daha önce hiç basketbol koçluğu yapmadığı yada oynamadığı gibi... okul yönetimine aradıkları doğru kişini kendisi olduğunu kanıtlamayı başardı. | Open Subtitles | بالطبع هو لم يدرب او يلعب كره السله من قبل لقد اثبت الى الاداره انه ذلك الشخص الذى كانوا يبحثون عنه |
| Bunu daha önce yaşamıştım. Aynen yine bu şekilde duruyorduk. | Open Subtitles | لقد رأيت ذلك من قبل لقد كنت هنا من قبل |
| Evet, bu daha önce benim de başıma gelmişti. | Open Subtitles | أجل , لقد رايت هذا النوع من الأشياء من قبل لقد حدث معي ذات مرة |
| Bugünü daha önce yaşadım. Bir şekilde zamanda geriye gittim. Peki. | Open Subtitles | لقد عشت هذا اليوم من قبل لقد رجعت في الزمن |
| Daha önce burada yaşamıştım. Ne kadar Ukraynalı varsa buralarda kalır. | Open Subtitles | لقد عشت هنا من قبل لقد كانت منطقة أوكرانيه |
| Daha önce hiç gecikmezdin. Bana Lehçe bağırmaya başladı. | Open Subtitles | لم تتأخر من قبل لقد بدأت تصرخ بي باللغه البولنديه |
| Güven bana. Daha önce de yaptılar. Onları konuşurken duydum. | Open Subtitles | صدقني, لقد فعلوها من قبل لقد سمعتهم يتكلمون |
| Daha önce konuşmuştuk ve fikir hoşuna gitmişti | Open Subtitles | لكن زوجي قال ذلك من قبل لقد اعجب بتلك الفكرة |
| Tuhaftı, çünkü iki dakika önce dedem yaşıyordu, yüzünde renk, gözlerinde parıltı vardı. | Open Subtitles | لقد كان الأمر كأنه منذ دقيقتان من قبل لقد كان وجهه ملون و النور في عيناه |