| - Ben bir süre önce sahildeki seminerlerinizden birine katılmıştım. | Open Subtitles | حضرتُ إحدى ندواتكَ في نادي الشاطئ قبل مدّة |
| Eski oda arkadaşı, bir süre önce taşındığını söyledi. | Open Subtitles | رفيقها القديم قال أنّها إنتقلت قبل مدّة. |
| Son olarak, numunedeki hangi bileşenlerin hastanın vücudunda üretildiğini ve hangilerinin testten kısa bir süre önce çevreden solunduğunu ayırt etme durumu var. | TED | أخيراً: ثمّة أمرٌ يتعلق بالتمييز بين المركبات في العينة التي تُنتَج في جسم المريض والتي يتم استنشاقها من البيئة المحيطة قبل مدّة قصيرة من الاختبار. |
| Uzunca bir süre önce kalbini sana geri verdim. | Open Subtitles | ساعدتك قبل مدّة طويلة على استعادة حبّك |
| Bir sebepten tutuklanmıştı da, sonra bir şekilde kaçmıştı. | Open Subtitles | اعتُقلَت قبل مدّة بتهمةٍ ما، ثمّ فرّت بطريقةٍ ما |
| Bir sebepten tutuklanmıştı da, sonra bir şekilde kaçmıştı. | Open Subtitles | اعتُقلَت قبل مدّة بتهمةٍ ما، ثمّ فرّت بطريقةٍ ما |
| Bir süre önce Jacob bana adanın ne olduğunu söylemişti. Gerçekten burada yanımda duruyorsa sor ona. | Open Subtitles | أخبرني (جيكوب) قبل مدّة عن ماهية الجزيرة، وإن كان يقف هنا إلى جواري حقّاً فاسأله |
| Biliyorsun, bir süre önce biraz miras kaldı. | Open Subtitles | -تعلم بأنّي ورثتُ قبل مدّة |