"قبل مغادرتك" - Translation from Arabic to Turkish

• Gitmeden önce
• Çıkmadan önce
• ayrılmadan önce
• Sen gitmeden

Gitmeden önce benimle dans etmelisin, yoksa seni asla affetmem.
يجدر بك الرقص معي قبل مغادرتك وإلا لن أسامحك أبداً.

Ama siz Gitmeden önce bunu daha detaylı konuşmak isterim.
ولكني مستعدة لمناقشة الموضوع اكثر مع الأطراف المتعلقة قبل مغادرتك

Başkanın Gitmeden önce görmenizi istediği bir şey var.
هناك شئ يود ان ييك اياه الرئيس قبل مغادرتك

Ne oldu ki? Çıkmadan önce onun poposunu öpmeyi mi unuttun yoksa?
ماذا حدث , أنسيتِ ان تتملقيها قبل مغادرتك ؟

Silah hakkında tekrar konuşalım. Kasabadan ayrılmadan önce aldım diyorsun.
دعنا نتحدث عن المسدس مجددا تقول انك اشتريته مباشرة قبل مغادرتك للبلدة

Tamam, Sen gitmeden... bunları kurutmuş olurum.
حسناً, سأقوم بتجفيف هذه لأجلك قبل مغادرتك

Alla! Gitmeden önce bana şu içkiden bir tane daha hazırla.
آلا قبل مغادرتك , اصنعي لي واحداً اخر من هذه الصويا البيضاء الروسية

Bakın, neden bunlar bitince telefonlaşıp ta buradan Gitmeden önce beraber bir şeyler içmiyoruz?
ما رأيك أن أتصل بك وقد نذهب جميعنا لإحتساء المشروب قبل مغادرتك المدينة؟

Gitmeden önce detaylı bir şekilde konuşsak iyi olur.
-انه من دواعي سروري التعرف عليكم , هذا أكيد بروفسور , أظن بأنه علينا أن نجري محادثة مطولة قبل مغادرتك

meyve suyun Raj Gitmeden önce kahvaltını yap öğle yemeğini ne zaman yiyebileceğimi kimse bilemez yerleri yeni sildim Raj ne yapıyorsun sen ?
عصيركيا"راج " الفطور على الطاولة تناوله قبل مغادرتك لا أحد يعرف متى ستتناول الغداء على أي حال

Sen Gitmeden önce çektiğimiz son resim.
إنّها آخر صورة التقطناها قبل مغادرتك

Poconos'a Gitmeden önce pankek yemeye ne dersin?
لكن ربما قبل مغادرتك إلى "بوكنوس" بعض الفطائر لعيد ميلادك

Gitmeden önce üzerinizi değiştirmek isteyebilirsiniz.
قد ترغب في التغيير قبل مغادرتك

Gitmeden önce odanı temizleyeceğini söylemiştin.
قلت لي إنك ستوضب غرفتك قبل مغادرتك.

Gitmeden önce, orada yersin.
تناولي طعامكِ هنا قبل مغادرتك

Çıkmadan önce beni uyandırman gerekirdi.
كان ينبغي أنْ توقظيني قبل مغادرتك هذا الصباح.

Çıkmadan önce sizi gördüğüm için sevindim.
أنا سعيد لأني وجدتك قبل مغادرتك

Çıkmadan önce onu dükkâna indir.
احملها إلى أسفل الحانوت قبل مغادرتك.

-Doğru. Ama Güney Afrika'dan ayrılmadan önce bunu bilemezdiniz.
و لكنك لم تعرف ذلك قبل مغادرتك لجنوب أفريقيا

Planımız şu; siz ayrılmadan önce emekli fonunuzu ABD'ye nakletmek.
الخدعة هي أن تقوم بنقل جزء كبير من رصيد معاش تقاعدك لأمريكا قبل مغادرتك

Sen gitmeden yapmak istediğim o kadar çok şey var ki. Pazar günü kaplıca otellerden birine gideriz diye düşünmüştüm.
أنا وحيدة لأنّك أكبر بكثير من أن تنحني قبل مغادرتك كنتُ أفكّر أن نذهب لينبوع الصحراء الحار يوم الأحد.