| Evet, size birkaç şapka alırız, her gün başkasını giyersiniz. Hiç sorun değil! | Open Subtitles | أجل، يمكننا أن نبتاع لكِ بعض القبعات فترتدين قبّعة كل يوم، ما من مشكلة في ذلك |
| Küçük Susie'nin hastahaneden geldiğinde başında olan şapka. | Open Subtitles | قليلاً قبّعة سوزي لَبستْ بيتاً مِنْ المستشفى. |
| Spor şapka, ilk çıktıklarında tutulmadığını bilemiyecek kadar genç olan çocukta. | Open Subtitles | قبّعة رغوةِ على الطفلِ الذي صغير جداً لأنْ يَعْرفُ هم كَانوا سئين المرة الأولى خَرجوا. |
| Açık renk ceketi var belki de bronz bir rüzgarlık ve siyah beyzbol şapkası . | Open Subtitles | لقد حصلنا على سترة خفيفة، لربّما كسّار ريح أسمر يرتدى قبّعة بيسبول سوداء. |
| Yankee şapkası bile takmıyor. | Open Subtitles | ولن ترى أيّ بالتيموري حتى يرتدي قبّعة اليانكي |
| Sana söylemem gereken iki şey var. İlk olarak, kusursuz bir şapka. | Open Subtitles | حسناً لدي شيئان يجب ان اخبرك بهما اولاً قبّعة جميلة |
| Biliyorum size çılgınca gelecek ama bu sıradan bir şapka değil. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو جنونياً ولكن هذه ليست مجرّد قبّعة |
| Eğer işi alırsa ve ona bir şapka yaparsam, giymesi için zorlayacak mısın? | Open Subtitles | ،حسناً، إن منحته الوظيفة ..وأنا صنعتُ له قبّعة هل ستجبره ليرتديها؟ |
| - Yavaş olanlardan bir tanesine şapka ve kravat takarız. | Open Subtitles | -بإمكاني وضع قبّعة و ربطة عنق على البطيء -لا، أوَتعلم؟ |
| Kocaman bir şapka, fazla sıkılmış sutyen, ...tabanca kılıfına takılmış iki şat bardağı. | Open Subtitles | قبّعة كبيرة، صدريّة ضيّقة، كأسا مشروب في قرابان صغيران. |
| şapka giyip karakola sızıyorum. | Open Subtitles | أتسلل مرّة أخرى إلى المركز مرتدياً قبّعة |
| Boy, vücut, siyah bir şapka. | Open Subtitles | طويل , قويُّ البُنية , يرتدي قبّعة سوداء |
| Al, kendine şekilli bir şapka ya da maske ya da öyle bir şey alırsın. | Open Subtitles | خُذي، لمَ لا تشترين لنفسك قبّعة فاخرة أو قناع أو ما شابه؟ |
| Yeni doğan bir bebeğin kafasına uygun bir şapka örmek bu kadar zor olmamalı. | Open Subtitles | قبّعة تناسب رأس مولود جديد لا يجب أن تأخذ كل هذا الوقت في نسجها |
| Polis şefi gibi özel şef şapkası takacak mı? | Open Subtitles | هل سيحصل على قبّعة رئيس خاصّة، كرئيس الشرطة؟ |
| Hani şu sürtük dövmesi, dil halkası ve berbat bir şapkası olan. | Open Subtitles | التي لديها وشمٌ غبيّ و حلقة في اللسان و قبّعة سيّئة؟ |
| Uzaktan görmüş ama dediğine göre şoför, beysbol şapkası takıyormuş ve metro istasyonuna doğru gidiyormuş. | Open Subtitles | لمْ يرَه إلاّ من مسافة بعيدة، لكنّه قال أنّ السائق كان يرتدي قبّعة بيسبول، ودخل لموقف المترو. |
| Oradaki siyah şapkalı adamla konuşmam gerek. | Open Subtitles | أريد التحدّث إلى الرجل هناك الذي يعتمر قبّعة سوداء |
| O adamlar tören bandolarıyla beraber altınlarını, eritip Aziz'in şapkasını yapmak için verdiler. | Open Subtitles | العديد من أولئك القوم وهبوا أربطة زفافهم الذهبيّة، التي أُذيبت -لتصنيع قبّعة القدّيسة -حقاً؟ |
| Benim de birkaç kovboy şapkam var. | Open Subtitles | ـ و أتجوّل بملابسي الدّاخليّة و قبّعة راعي بقر ـ لديّ العديد من قبّعات راعيّ البقر |
| Ve profesörümün beresi vardı, yani, işin ehliydi. | Open Subtitles | وكان لدى أستاذي قبّعة من قماش، لذا تعرفين أنه كان محترفاً |
| Dinle, Bubbs'ı görüyor musun? Her kimin kafasına bir şapkayı takarsa fotoğrafını çek tamam mı? | Open Subtitles | حين يضع (بابز) قبّعة على رأس أحدهم التقط صوراً، حسناً؟ |
| Büyük bir ahçının şapkasının içine ne yaptın? | Open Subtitles | تركت في قبّعتي فضلات قبّعة كبير الطبّاخين |
| - şapka da yaptım. - Pekala, 10 yaşında bir çocukla aynı eve çıkıyorum. | Open Subtitles | صنعتُ قبّعة أيضًا |