| Yani masumiyetini ispatlamamızı isteyen adam onu temize çıkaracak tek adamı öldürdü. | Open Subtitles | إذا فالرجل الذي طلب منا إثبات برائته... قتل الرجل الذي يستطيع تبرئته. |
| Her şeyi çözdü bir kat aşağı indi ve o samimi adamı öldürdü. | Open Subtitles | هو عبر عنه كله نزل طابق واحد و قتل الرجل الطيب. |
| Kaza için suçladığı adamı öldürdü. | Open Subtitles | لديه نهاية لقد قتل الرجل الذي يلومه على الحادث |
| "Bir adamı öldürmek, bir fikri savunmak, bir fikri savunmak değildir. | Open Subtitles | لقتل رجل . . لتأيده فكرة ، لا يعني تأييد الفكرة . بل قتل الرجل |
| Ama bir öneri yapmam gerekirse bence öylece ortaya çıkıp adamı öldürmeye çalışmamalısın. | Open Subtitles | لكن أن أعطيتك إقتراح لا يجب أن تذهب و تحاول قتل الرجل |
| O eller tabloyu almak için birini öldürdü... ve bunu öğrendiğimizi anlayıp tabloyu ateşe verdi. | Open Subtitles | لقد قتل الرجل ليضع يده على تلك اللوحة وقام بحرقها فور معرفته اننا نلاحقه |
| Aubrey'nin arabasındaki adamı öldürdüğü gibi. | Open Subtitles | تماما مثل قتل الرجل الذي توفي في سيارة أوبري. |
| O zamanki niyetim kadını, adamı öldürmeden almaktı. | Open Subtitles | و كان فى نيتى بعد ذلك أن آخذها بدون قتل الرجل |
| Bir kadın... Bir erkeği öldürmekle aynı şey değil. | Open Subtitles | قتل المرأة لا يشبه قتل الرجل |
| Bu şekilde ikimiz de hangimizin adamı öldürdüğünden emin olmayacağız. | Open Subtitles | بذلك لن يعرف أيٌ منا يقيناً أنه قتل الرجل |
| Bu yüzden bir kiralık katil tuttun ama yanlış adamı öldürdü. | Open Subtitles | لذا فإنّك إستأجرت قاتلاً مأجوراً، إلاّ أنّه قتل الرجل الخطأ. |
| Belki o zorla içeri girdi, yaşlı adamı öldürdü, eve tuzak döşedi. | Open Subtitles | ربما قد اقتحم المنزل, قتل الرجل العجوز, وفخخ المنزل. |
| O adamı öldürdü. Görevi bu değildi. | Open Subtitles | لقد قتل الرجل فعلاً - لم تكن تلك مهمّته - |
| Beni kaçırmak isteyen adamı öldürdü. | Open Subtitles | لقد قتل الرجل الذي أراد إختطافي |
| Aileni tehdit ettikten sonra adamı öldürdü ama. | Open Subtitles | لقد قتل الرجل للتوّ... بعدما هدد عائلتك. |
| 25 yıldır öldürmek için plan yaptığım adamı öldürdü. Bu bir hayal kırıklığı! | Open Subtitles | هو قتل الرجل الذي كنت أخطط لقتله لمدة عقدين ونصف من الزمن! |
| - Sonra da adamı öldürdü. - Evet. | Open Subtitles | ـ إذًا، أنه هو من قتل الرجل ـ أجل |
| Sana saldıran adamı öldürmek isteyen vatandaşlar oldu. | Open Subtitles | لديك مواطنين يريدون قتل الرجل الذي أعتدى عليك |
| Neden bu yaşlı adamı öldürmek istiyorlar? | Open Subtitles | لماذا يريدون قتل الرجل العجوز ؟ أتعلم ماذا ؟ |
| Bu nedenle gerçeği bilen tek adamı öldürmeye karar verdiniz. Ve bilinmeyen mirasçının üzerine yıktınız. | Open Subtitles | ذلك عندما قرّرت قتل الرجل الوحيد الذي عرف الحقيقة وتلفيق التُهمة على الوريثة غير المعروفة. |
| O birini öldürdü. | Open Subtitles | ليس إلا بعد التحدث عن (غوردن) لقد قتل الرجل |
| Tabii adamı öldürmeden uyutmanın bir yolunu bulursak farklı. | Open Subtitles | تسمّم المريض هذا إذا ما كنّا قادرين على تخديره دون قتل الرجل |
| Bir erkeği öldürmekle aynı şey değil. | Open Subtitles | قتل المرأة لا يشبه قتل الرجل |
| Olan şu, artık doğru adamı öldürdüğünden o kadar emin olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | So... الآن نحن نعلم لماذا كان متأكد أنه قتل الرجل الصحيح طيلة تلك الشهور |
| Eğer o adamı öldürmüş olsaydı, muhtemelen onu salıverecektim. | Open Subtitles | حسنٌ، لو كان قد قتل الرجل فعلاً، لأطلقت سراحه |
| O adamı öldürmeyi aklımdan geçirmiş olabilirim ama ben yapmadım. | Open Subtitles | حسناً ربما ربما أنني تخيلت قتل الرجل لكنني لم أفعل |