| Buranın toplu katliam bölgesi olduğuna dair bütün deliller yok edilmeliydi. | Open Subtitles | كلّ الصلات إلى هذا المكان كموقع قتل جماعي يجب أن تـُزال |
| Ama sadece İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da kaydedilmiş en büyük toplu katliam olan Srebrenitsa katliamında öldürülenleri temsil ediyorum. | TED | لكني أستعرض فقط أولئك الذين قتلوا في مجزرة صربيا، التي سُجلت كأكبر جريمة قتل جماعي في أوروبا منذُ الحرب العالمية الثانية. |
| - Soykırım. toplu katliam. - Bunu ordu yaptı. | Open Subtitles | ابادة جماعية، قتل جماعي هذا كان الجيش، و ليس نحن |
| Evet, büyük bir katliam görmek sizin için sorun değilse eğlencenize bakın. | Open Subtitles | أجل، إن كنتَ موافق على قتل جماعي حينها استمتع بالأمر، بكل الوسائل |
| Toplu cinayet mahallinde kanla kaplı bulunmasını saymazsak sıradan biri. | Open Subtitles | لذا عدا كونه مغطً بالدماء بموقع جريمة قتل جماعي "هو "أفاريج جو (شخص طبيعي) |
| Burası, dünya tarihindeki en büyük toplu katliamın yapıldığı kamp olan Auschwitz. | Open Subtitles | هذا هو موضع أكبرعملية قتل جماعي في تاريـخ العـالـم " آوشـفـيـتـس " |
| Gettoda her gün toplu katliam var. | Open Subtitles | هناك حالات قتل جماعي بالجيتو كل يوم |
| Tibbs'i takip ederiz ve toplu katliam yapmaya teşebbüs ettiği sırada yakalarız. | Open Subtitles | نتتبّع (تيبز)، ونقبض عليه متلبساً بالجرم المشهود من الشروع في قتل جماعي. |
| Hareketli toplu katliam çılgınlığı var. | Open Subtitles | إنه قتل جماعي نشواني لا يزال ينتشر. |
| SS Tümgenerali Globocnik'e göre Eberl'in suçu toplu katliam suçu işlemiş olması değil katliamı belli bir düzen ve gizlilik içinde sürdürmemesi idi. | Open Subtitles | "كما رأها اللواء إس إس "جلوبوتشينك أن جريمة "إيبرل" لم تكن إرتكاب قتل جماعي لكنها أنّه لم يتابع حالات القتل بكفاءة وسرّية |
| Çocuk askerler, benim yeğenlerim kadar küçük çocuklar; alıkonmuş ve ellerine AK-47'ler verilmiş ve öldürmeye zorlanmışlardı, herhangi birini değil, çoğu kez kendi ailelerini, kendi kardeşlerini -- başkaldıran bir ordu politik veya dini bir sebep olmaksızın toplu katliam yapıyordu, sırf öylesine. | TED | الأطفال الجنود، أطفال صغار بعمر أبناء أخوتي اختطفوا وأُعطوا أسلحة وأُجبروا على القتال، وليس أي شخص، بل أجبروا أحيانا على قتل أبائهم، وأشقائهم... جيش المتمردين ارتكب جريمة قتل جماعي بدون سبب سياسي أو ديني، فقط هكذا. |
| Miles City, Montana'da toplu katliam. | Open Subtitles | قتل جماعي في (مايلز سيتي) في مونتانا |
| Bu toplu katliam. | Open Subtitles | انه قتل جماعي. |
| Bu bir katliam. | Open Subtitles | إنه قتل جماعي |
| Toplu cinayet falan yapmayin, çocuklar. | Open Subtitles | لا قتل جماعي يا أولاد |
| Rudolf Hoss, dünya tarihindeki en büyük toplu katliamın yaşandığı tesisin yöneticisi olan kişi hatıra notlarında suçları için asla gerçek bir pişmanlık belirtmemiştir. | Open Subtitles | رودولف هيس" الرجل الذي كان" مسئولاً عن أعظم موقع قتل جماعي في تاريخ العالم لم يُبدى أبداً في مذكراته أيّ ندم حقيقي عن جرائمه |