| Şöyle bir şey -- ölü değilim ama elimden geldiğince taklit edeceğim. | TED | وهذا هو، سوف أوضح قدر استطاعتي ليس كشخص ميت |
| Ben işimi yapıyorum, para kazanıyorum, elimden geldiğince hayır işleri yapıyorum... ve bu dünyada serbest ticareti savunmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أذهب بأعمالي , وأجنى المال وأساعد المجتمعات على قدر استطاعتي وأحاول تعزيز التجارة الحرة في هذا العالم |
| Bu yüzden elimden geldiğince, güvende hissetmesini sağlıyorum. | Open Subtitles | لذا انا احاول ان أبقيها بأمان قدر استطاعتي |
| Ve Olabildiğince sık kiliseye gittim. | TED | ولهذا كنت أذهب للكنيسة على قدر استطاعتي. |
| Bir dahaki sefere ben de aynı şeyi yapıp kütüphanemde oturacak başımda takke üzerimde gecelikle herkese elimden geldiği kadar zahmet vereceğim. | Open Subtitles | في المرة القادمة سافعل انا نفس الشي. ساجلس في مكتبتي، مرتديا طاقية نومي وردائي، وسافكر بالمشكلة قدر استطاعتي |
| Bu soruşturma için elimden geleni yaptım, şimdi alfa alanındaki aramaya katılmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد ساعدت قدر استطاعتي بهذا، ولكن أود العودة والإنضمام للبحث |
| Onlara elimden geldiğince yardım ediyorum ama kendime bazen bu çocukların da hata yapabileceğini hatırlatıyorum. | Open Subtitles | ،أعني، أنا أحاول على قدر استطاعتي لكن في بعض الأحيان يجب أن أذكر نفسي بأنه لا بأس بأن يخطئوا هؤلاء الأولاد |
| elimden geldiğince sana yaklaşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | سأحاول الاقتراب منك قدر استطاعتي. ها أنا أسمعك. |
| Onu elimden geldiğince iyi eğittim, fakat hala söz dinlemiyor ve dengeyi görmezden geliyor. | Open Subtitles | لقد دربته على قدر استطاعتي , لكنه مازال عنيد والتوزان يتملص منه |
| Seni vurmayacaklarını garanti edemem ama elimden geldiğince seni korurum. | Open Subtitles | لا أعدك بأنهم لن يردوك ولكنني سأحميك قدر استطاعتي أنت لست رئيسي |
| Kanamaya elimden geldiğince tampon yapmaya çalıştım. Çok güçlü. | Open Subtitles | حاولت ان ارقع ذلك الجرح قدر استطاعتي ،انه حقاً قوي |
| Her neyse. Savunmamıza yardımcı olabilecek her şeyin... isim, tarih ve yerlerin elimden geldiğince doğru olmasına çalışacağım. | Open Subtitles | على أية حال ,سأحاول أن أكون دقيقا على قدر استطاعتي بذكر الأسماء والتواريخ والأماكن... |
| Her neyse. Savunmamıza yardımcı olabilecek her şeyin... isim, tarih ve yerlerin elimden geldiğince doğru olmasına çalışacağım. | Open Subtitles | على أية حال ,سأحاول أن أكون دقيقا على قدر استطاعتي بذكر الأسماء والتواريخ والأماكن... |
| Ben de sokağın karşısında hayatımı elimden geldiğince iyi sürdüreceğim. | Open Subtitles | وسأكون لتوه في الشارع يعيش ما تبقى من حياتي قدر استطاعتي ... |
| Ve dul karısına elimden geldiğince yardım etme sözünü... verdiğim kişi... | Open Subtitles | وقد قطعت وعداً بمساعدة أرملته قدر استطاعتي... |
| Üçüncü Tarikat Kutusunu nereye sakladığını söyleyene kadar elimden geldiğince zorlayacağım. | Open Subtitles | ساستمر بالضغط عليه بقوة قدر استطاعتي الي ان يخبرني بمكان اخفائه لصندوق "أوردين" الثالث. |
| O kadar çok utanıyordum ki Olabildiğince ailemden saklamaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت إخفاء ذلك عن عائلتي قدر استطاعتي |
| O zaman Olabildiğince açık konuşayım. | Open Subtitles | حسنٌ، دعيني أكن واضحًا قدر استطاعتي |
| Olabildiğince anlayışlı ve uyumlu davranacağım. | Open Subtitles | و سأتقّبل ذلك قدر استطاعتي |
| Tanrı şahidim olsun ki, elimden geldiği kadar çok uğraşıyorum. Sadece bir kaç saat daha sürecek. | Open Subtitles | حسناً إسمع أعدك أنا أسعى لذلك أنا أعمل على هذا قدر استطاعتي |
| Pekala, dinle. Tanrı şahidim ki, elimden geleni yapıyorum. İnan bana. | Open Subtitles | حسناً إسمع أعدك أنا أسعى لذلك أنا أعمل على هذا قدر استطاعتي |