| Farzedelim ki birinin çok eski,çok nadir bir kitabı var. | Open Subtitles | كتاب قديم جداً ونادر جداً ما نوع ذلك الكتاب ؟ |
| Dahası, bu çok eski bir devlet geleneği, devlet iradesi geleneği. | TED | والاكثر من هذا وهو تقليد قديم جداً يتعلق بالانشاءات الحكومية |
| Bu işaret değneği çok eski, kala kala bir parça kaldı. | Open Subtitles | هذا القلم قديم جداً لدرجة أنه تحول إلى قطعة صغيرة |
| Ya gözlükleri, çok eski moda. | Open Subtitles | و ماذا بشأن تلك النظارة؟ إنها من طراز قديم جداً |
| Biraz zaman alabilir, bu kilitler oldukça eski. | Open Subtitles | سيستغرق هذا وقتاً قليلاً إنه قفل قديم جداً |
| Bu kitap çok eski olduğundan daha fazlası okunamıyor. | Open Subtitles | إن الكتاب قديم جداً علاوة على ذلك لا يمكن قراءته |
| O çok eski bir aile dostu. Yardım isteğini geri çeviremezdim. | Open Subtitles | انه صديق للعائلة قديم جداً ولايمكننى ان ارفض طلبه للمساعدة |
| Bizim binamızda çok eski. Önümüzdeki yıl çökebilir. | Open Subtitles | . إن المبنى قديم جداً و قد ينهار قبل السنة القادمة |
| Ancak köprü çok eski olduğu için iyi görünmüyormuş. | Open Subtitles | لكنه لم يبدوا في حالة جيدة لأنه قديم جداً |
| Çok yeni bir şey gören çok eski bir tanrıydı. | Open Subtitles | حسناً، إنّه إله قديم جداً رأى شيء جديد جداً. |
| 4Shbab ve "99" yepyeni görünüyor olabilir ama aslında bu çok eski bir gelenek. | TED | الآن، بينما تبدو "للشباب" و"التسعة وتسعين" جديدة وبراقة ، ففي الواقع هناك تقليد قديم جداً لهذا. |
| Burası çok eski bir ev, herşey gıcırdıyor. | Open Subtitles | هذا بيت قديم جداً. الأشياء بتَصْرُّصر. |
| Ölümcül lenf kanserine yakalanmış çok eski bir dostunun dertlerine son verdi. | Open Subtitles | لa صديق قديم جداً في الكثير مِنْ الألمِ بالسرطانِ اللمفاويِ الطرفيِ. |
| Pekala, ben onun çok eski bir dostuyum, ve ben onu şey, ee, neredeyse... | Open Subtitles | حسناً, أنا صديق قديم جداً لها ولم أراها منذ أكثر... |
| çok eski bir arkadaşımın açıklamak için çok uzun zaman uğraştığı gibi, ...hayat adil değildir. | Open Subtitles | وكما شرح لي صديق قديم جداً ... في وقت طويل جداً الحياة غير عادلة |
| Hayır, hayır, bu çok eski moda. | Open Subtitles | كلا هذا قديم جداً افعل ما أقول لك |
| Annemin odasındaki tuvalet çok eski. | Open Subtitles | المرحاض الذي في حمام أمي قديم جداً |
| Bu çok eski bir soru. | TED | الآن، هذا سؤال قديم جداً. |
| çok eski bir isim. | Open Subtitles | انه اسم قديم جداً كما تعلم |
| Ne yazık ki, tekrar kaldırmak için oldukça eski. | Open Subtitles | "مع الأسف، فهو قديم جداً" "لذا يحتاج وقتاً طويلاً لكي يرتفع مرة أخرى" |
| oldukça eski. | Open Subtitles | أنه بيت قديم جداً. |