| Yine bazılarınız bunu yaptı, ve bu da düşündüğünüz kadar zor değil. | TED | أقول لكم مجددا أن بعضنا هنا قد قام بهذا، وانه ليس صعبا بالشكل الذي تتصورونه. |
| Başka matematikçiler de benzerlerini yaptı. | TED | و قد قام علماء رياضيات آخرين بالشىء ذاته. |
| Babam sizinle konuşmuyor çünkü o yaptı. | Open Subtitles | لم يود أبي التحدث إليك لأنه قد قام بذلك؟ |
| Liderlik dışındaki her şeyde. Ve dokuz yılda yedi nakil yapmış. | Open Subtitles | في كل شئ فيما عدا الريادة و هو قد قام بسبع إنتقالات خلال تسع سنوات |
| Birileri ödevini yapmış. Etkilendim. | Open Subtitles | . مذهل ، هناك أحد ما قد قام بوظيفته ، أنا منبهرة |
| Eğer onu suçlarsam ve bir şey yapmadıysa ona ihanet etmiş olurum. | Open Subtitles | ان اتهمته و لم يكن قد قام بشيء عندها أكون قد خنته |
| Ancak eğer amaçları zaman kazanmak ise ihtiyar doğru seçimi yaptı. | Open Subtitles | إذا هدفهم هو كسب الوقت، فإن ذلك العجوز قد قام بالعمل الصائب. |
| En son kime çak bir beşlik yaptı ki? | Open Subtitles | أعني، متى قد قام بالمصافحة العالية لأحدٍ ما؟ |
| Bak, Ricky bazı hatalar yaptı ama yürekli çocuktur.Artı,sana içerden bir şeyler ayarlayabilirim. | Open Subtitles | أسمع , ريكى قد قام ببعض الأخطاء , ولكنه يمتلك قلب , حسناً . وبالإضافة , لدى بعض الأمور بالداخل لك |
| Roxxon ve bütün tesisleri üzerine bir sürü araştırma yaptı kendisi. | Open Subtitles | كان قد قام ببحث واسع النطاق على "روكسن" و جميع منشأتها |
| Bence Yamaha bize nasıl beste yapmamız gerektiğini öğreterek çok iyi bir iş yaptı. | TED | أعتقد أن " ياماها " قد قام بعمل جيد جداً بتعليمنا كيفية التأليف |
| En azından adamlarınızdan bir erkek veya kadın hata yaptı. | Open Subtitles | علي الاقل احد من رجالك قد قام بالخيانة |
| Öğrenci hatalıydı. Hatalı yargılama yaptı. | Open Subtitles | لقد كان الطالب سئ قد قام بأحكام خاطئة |
| Birçoğumuz örnek vakaları ve mevcut literatürü yoğun şekilde incelemenin yanı sıra anormal psikoloji ve sosyoloji gibi geniş bir yelpazede lisansüstü eğitim yaptı. | Open Subtitles | معظمنا قد قام بدراسة مكثفة بعد التخرج في في تخصصات كعلم النفس الغير العادي و علم المجتمع كذلك دراسة مكثفة بالأمور المتعلقة بالقضايا |
| Öldürüldüğüne göre, yanlış bir şey yapmış olmalı. | Open Subtitles | إن قُتل، فهذا يعني أنّه على الأرجح قد قام بعمل سيئ |
| Anlatılanlara göre gelmiş geçmiş en kötü ölü numarasını yapmış. | Open Subtitles | الأسطورة تقول أنه قد قام بإثارة أكبر موجة من الثرثرة حصلت من قبل |
| - İndik, evet. Gerçi görünüşe göre işin çoğunu, yardımcı pilotunuz yapmış. | Open Subtitles | يبدو أن مساعد الطيًار قد قام بأغلب العمل كما أعتقد |
| Ama yapmış olması mümkün mü sence? | Open Subtitles | لكنك تعتقد بأنه من الممكن أن يكون قد قام بهذا؟ |
| Duyuru da e-posta da okul laboratuarında oluşturulduğu için, herhangi biri yapmış olabilir. | Open Subtitles | الاعلان والبريد الإبكتروني تم إنشائهم في مختبرات المدرسة لذا فيمكن أن يكون أي شخص قد قام بهذا |
| Tanıklara rüşvet vermiş yada onları tehdit etmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه قد قام برشوة الشهود أو تهديدهم. |
| Adi emlâkçımız burayı ziyaret etmiş. | Open Subtitles | يبدو أن صاحبنا الحقير وكيل العقارات قد قام بزيارة |