| Bunlar gerçekten okumak istedikleri kitaplar. | TED | هذه هي الكتب التي يودّون فعلًا قراءتها. |
| Eski günlüklerin. Söylemeliyim ki, onları okumak oldukça ilginçti. | Open Subtitles | إنها مذكراتك القديمة, و التي يمكنني القول عنها أن قراءتها مشوقة جدا |
| Böylece annen her gece sana Okuyabilir. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة، يمكن أمك قراءتها لك كل ليلة. |
| Fakat havadan bakınca, sadece Tanrı Okuyabilir,.. | Open Subtitles | ولكن من السماء فقط الآلهة يمكنهم قراءتها |
| İznine ihtiyacım var. Baştan sona kadar oku ve imzala. | Open Subtitles | أحتاج إلى موافقتك فقط من خلال قراءتها والتوقيع عليها |
| Eğer derslerinin bir çıktısını falan alırsan yayında okuyabilirim. | Open Subtitles | إذا أردت أن تطبع واحدة من محاضراتك أو شيء كهذا ، فبإمكاني قراءتها على الهواء |
| Ona tüm kitapları teker teker Okumamı istedi. | Open Subtitles | ، لقد كانت تجبرني على قراءتها لها . واحداً تلو الآخر ، دون راحة |
| Sen de okuyabilirsin. Başka herkes okudu. Hadi. | Open Subtitles | ربما تريد قراءتها كما البقية الجميع فعل ذلك , هيّا |
| okumak istediğim dergiyi bir çocuk kapmıştı. | Open Subtitles | لقد كان هناك طفل يقرأ المجلة التي كنت أريد قراءتها |
| Keşke okuyabilseniz ama size okumak için iznim yok. | Open Subtitles | لو أنه كان بمقدوركم قراءتها ولكنني لست مخولا بقراءتها لكم |
| Küstah olmak istemiyorum ama yani eğer okumak istersen yani belki de beğenirsen ajansına gösterebilirsin? | Open Subtitles | وأنا لا أريد أن أكون مغرورا ولكنني اعتقدت، إذا أردت قراءتها وربما إذا أعجبتك ، يمكنك تمريرها مباشرة لوكيلك؟ |
| Uzaylılar bile bunu Okuyabilir zaman makinesi gibi. | Open Subtitles | مثلاً، سيكون بمقدور الغرباء قراءتها تشبه كبسولة الزمن |
| Belki ileride Okuyabilir miyim? | Open Subtitles | تظن أن بإمكاني قراءتها في وقت ما؟ |
| Baba, cevaplar açıktır, herkes Okuyabilir. | Open Subtitles | أبي، الموقع عام الجميع يمكنه قراءتها |
| Bunlardan başla. Her sayfayı tekrar tekrar oku. | Open Subtitles | ابدئي بهذه اقرئي كلّ صفحة وأعيدي قراءتها |
| Sonra da elektrostatik algılamayla okuyabilirim. | Open Subtitles | والذي يمكنني قراءتها بإستعمال .أداة الكشف الكهروستاتية |
| Okumamı isterseniz, burada bir dolabım var. | Open Subtitles | الآن , اذا أردت مني قراءتها لدي 000 لو سمحت , خزانة هنا |
| Şapkanda bir maymunla okuyabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، بإمكانك قراءتها فيما قرد يجثم على قبعتك |
| Kamyonunda Bayan Huber'ın günlüğünü bulmuştum, .Ve-- okuyamadan duramazdım,okudum da ve şantaj hakkında olanları öğrendim. | Open Subtitles | و لم أستطع منع نفسي من قراءتها لذا فقرأتها أعرف بأمر الابتزاز لذا فاتصل بي لنتحدث |
| Ama kahverengi zarftakini okuduktan sonra yok ettiğinden emin ol. | Open Subtitles | لكن تأكدي من اتلاف الرسالة التي بالمغلف البنّي بعد قراءتها |
| Bunları böyle dandik basarlarsa nasıl okuyacağım ki? | Open Subtitles | كيف أستطيع قراءتها إذا كانوا يطبعون هذه الأشياء بهذه الطريقة؟ |
| Fakat,sen buna bu kadar zaman harcamışken ben de bu hikayeyi gerektiği kadar dikkatle okumayı isterim. | Open Subtitles | لكنّكِ بذلتِ فيها جهداً كبيراً أريد أن آخذ وقتي في قراءتها |
| Kitaplar hakkında düşünmeyi sevdiğini söylerdi okumadan onlar hakkında düşünmeyi. | Open Subtitles | قال إنه يحب التفكير في الكتب التفكير فيها من دون قراءتها |
| Şehir bütçemiz şu anda sadece PDF formatında okunabilir hâlde. | TED | ميزانية المدينة يمكن قراءتها فقط بصيغة بي دي إف. |
| Baskı kadar temiz ama bazı yerlerde yazı çok kötü bazı yerleriyse hiç okuyamıyorum. | Open Subtitles | اعنى, انها واضحة كالبصمات. ولكن الكتابة بينهم سيئة جدا, وهناك فقرات لا استطيع قراءتها ابدا. |
| Sanırım okuman hayrına olacak. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّ عليك قراءتها بنفسك. |
| - Sadece okumanı istiyorum. Gelecek 4 ay içinde yayınlayacağız. | Open Subtitles | أريد منك قراءتها سننشرها في العدد القادم |