| göl kenarında küçük bir kulübesi var. Kutup Dairesi'nin içinde. | Open Subtitles | لديه بيت صغير قرب البحيرة داخل حدود الدائرة القطبية |
| Asıl olay göl kenarında. | Open Subtitles | لا , ما يحدث قرب البحيرة هو الرائع و المثير حقاً |
| Bu anlamsız. göldeki 4 Temmuz kutlamaları için havai fişeğe ihtiyaç var. | Open Subtitles | هذا سخيف، نحتاج إلى المفرقعات للاحتفال بعيد الاستقلال قرب البحيرة |
| Haftasonu ailemin göldeki evine ne dersin? Hoş olur. | Open Subtitles | الى بيت والدي قرب البحيرة لعطلة نهاية الاسبوع ، جميل |
| Yarın sabah, arabasını gölün kenarında bulacaklar. | Open Subtitles | و غدا صباحا، سيعثرون على سيارتها قرب البحيرة |
| Biz buralarda bir şeyler almalıyız... ormanların içinde gölün kenarında tahta kulübe gibi. | Open Subtitles | لا بد أن نفكر بشراء ...شيء ما هنا مثل بيت خشبي في الغابة قرب البحيرة |
| Hatta dün gece gölün orada gizli bir toplantı yapıldığı haberlerini aldım. | Open Subtitles | و يقال أن هناك لقاء سري ليلة البارحة قرب البحيرة |
| Ona göl kıyısında muhteşem bir yer bulduk. | Open Subtitles | قرب البحيرة |
| Göl kenarındaki kulübelerin 1,5 km uzağına gömülmüş. | Open Subtitles | لقد دفن على بعد نحو ميل من بعض الكبائن قرب البحيرة |
| Sigara içmenin, göl kenarında bardakla dolaşmanın ve ördeklere yem atmanın yasak olduğunu hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | إسمح لي أن أذكرك انه يمنع التدخين بالمكان و تواجد الزجاج قرب البحيرة و إطعام البطات؟ |
| Şimdi bunları bir kenara bırakın göl kenarında huzur dolu bir yürüyüşe çıkın ve ördeklerin seks yaptığını görün şüphesiz ki alarm durumuna geçersiniz çünkü toplu tecavüz gibi görünür. | TED | الأن إذا خرجت للتنزه في اي يوم جميل قرب البحيرة وحدث ان رأيت بعض البط يمارس الجنس من دون شك ستنتبه لأنه يبدو كإغتصاب جماعي |
| Aşağıda göl kenarında. | Open Subtitles | في الأسفل قرب البحيرة |
| - göl kenarında yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أعيش قرب البحيرة |
| Ertesi sabah, arabasını gölün kenarında bulurlar. | Open Subtitles | سيعثرون على سيارتها قرب البحيرة |
| Geç oldu. gölün kenarında kamp kurun. | Open Subtitles | تأخر الوقت خيموا قرب البحيرة |
| Golf sahasındaki gölün orada olmuş. Herifin manitası her şeyi görmüş. | Open Subtitles | حدث هذا قرب البحيرة ،شاهدت ذلك عشيقته |
| Göl kenarındaki tavşana. | Open Subtitles | الأرنب، الذي يعيش قرب البحيرة |