| Arkadaşlarım cidden aşık olduğumu anlamıyorsa o zaman arkadaşlıklarına ihtiyacım olmadığına karar verdim. | TED | قررتُ أنه إذا لم يتفهّم أصدقائي محنتي الشديدة، إذًا لست بحاجة إلى صداقتهم. |
| Bilmenizi isterim artık tamamen bencil olmaya karar verdim, tamam mı? | Open Subtitles | انظُري أُريدكِ أن تعرفي أني قررتُ أن أُصبحَ أنانياً بالكامل، اتفقنا؟ |
| Mavi'ye evini doğum günü partisinden sonra vermeye karar verdim. | Open Subtitles | قررتُ أن أعطي السمكة الزرقاء المنزل في عيد ميلادها لاحقاً |
| Annenin yari yas günü* için özel birseyler yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | قررتُ القيام بشيء خاصّ في عيد ميلاد والدتك النصفي |
| Eğer yapmamaya karar verirsem beni küçük görmez misin yani? | Open Subtitles | لذا إن قررتُ أن أرفض لن تغيروا رأيكم بي؟ |
| Sana demiş miydim? Sana söyleyecektim, karar vermiştim. | Open Subtitles | هل أخبرتك بذلك كنتُ أنوي أن أخبرك ، لقد قررتُ ذلك |
| Tüm gün bununla cebelleştikten sonra, ona söylemeye karar verdim. | Open Subtitles | لذلك بعد صراع مع الامر طوال اليوم قررتُ ان اخبره |
| İşte böyle önemli olmasından dolayı bu teknolojinin sorunlarına yakından bakmaya karar verdim, çünkü o hayatımız için çok gerekli. | TED | مدفوعاً بأهمية ذلك قررتُ ان ابحث في القضايا التي تواجه هذه التقنية لانها اساسية جدا في حياتنا |
| Ve neyse ki 2008 yılında 28 yıllık bir aradan sonra Gana'ya geri dönmeye karar verdim. | TED | ولحسن الحظ ففي عام 2008م قررتُ العودة إلى غانا، بعد غياب دام 28 عاما. |
| Böylece, onlara karşı dava açmaya karar verdim, çünkü bu bilgiye sahip olmak istedim. | TED | لذا قررتُ أن أرفع دعوى ضدهم ، لأنني أردتُ الحصول على تلك البيانات. |
| Böylece 18’ime gelince, nihayet burası evim diyebileceğim bir yer bulmak umuduyla Kore’ye gitmeye karar verdim. | TED | عندما بلغتُ 18، قررتُ الذهاب إلى كوريا، متأملة بأنني أخيراً سأعثر على مكان أدعوه الوطن. |
| Herkes beni bir daha çalışamayacağım konusunda uyardı, ama bu riske değeceğine karar verdim. | TED | حذرني الجميع بأنني لن أعمل مرةً أخرى على الأطلاق، لكنني قررتُ بان الأمر يستحق المخاطرة تمامًا. |
| 2015'te bu deneyi bir adım ileri taşımaya karar verdim. Hindistan'da hava kirliliğinin elde ediliminde ve geri dönüşümünün sağlanması üzerinde çalışabileceğim bir laboratuvar kurdum. | TED | في عام 2015، قررتُ المضي قدمًا بهذه التجربة وتأسيس مختبر في الهند للعمل على التقاط وإعادة تدوير تلوث الهواء. |
| Bir gün, sınıfta kurgusal 2008 başkanlık seçimi düzenlemeye karar verdim. | TED | في أحد الأيام قررتُ استضافة إنتخابات رئاسية وهمية عام 2008 داخل الفصل الدراسي |
| Böylelikle oldukça erken bir yaşta diplomat olmak istediğime karar verdim. | TED | لذا قررتُ و في سن مبكر نسبيا أن أصبح دبلوماسيا. |
| Dün gece karıma layık olmaya karar verdim. | Open Subtitles | الليلة الماضية قررتُ فجأة بأن أكون مخلصا لزوجتي |
| Bu ilişkinin geleceği olamayacağını anladıktan sonra yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | وحالما أدركتُ عدمَ وجود مستقبلٍ محتملٍ لهذه العلاقة قررتُ أن أنفذّها |
| Muhtemelen babamla geçirdiğim en güzel gündü ve o gün ben de babam gibi film yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | علي الأرجح أفضل يوم قضيتهُ معهُ.. وذلك كان اليوم حيثُ قررتُ صناعة الأفلام، أيضاً. مثل أبي. |
| Ya kalmaya karar verirsem? | Open Subtitles | وإذا قررتُ البقاء ؟ |
| - Ya denemeye karar verirsem? | Open Subtitles | -أفترض أنني قررتُ المحاولة |
| Ben de New York'a taşınmaya karar vermiştim ve şehre âşık olmuştum. | Open Subtitles | لذا قررتُ الإنتقال إلى نيويورك و احببتها في المدينة |
| Artık bunu yapmayacağıma dair... karar verdiğim yıl gelmişti. Mücadele etmeye karar vermiştim. | Open Subtitles | وفي إحدى الأعوام، قررتُ سأتوقف عن ذلك، وبدأت القتال |