"قرر أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • karar vermiş
        
    • karar verdi
        
    • karar veren
        
    • karar vermişti
        
    • istedi
        
    • istemiş
        
    • vazgeçmiş
        
    • için düzenlenmişti
        
    Sahip olduğu varlıkları daha az talihli birileriyle paylaşmaya karar vermiş. Open Subtitles بأي حال، لقد قرر أن يُشارك ثراءه مع شخص أقل ثراءً.
    Willy ne kadar ömrü kaldığını öğrenince bir kız olmaya karar vermiş. Open Subtitles عندما علم ويلي كم بقي له في حياته قرر أن يصبح فتاة
    Yapacağı en iyi şeyin iki aileyi birbirine düşürmek olduğuna karar verdi. TED لقد قرر أن أفضل رهان له هو دق أسفين الخلاف بين عائلتين.
    Bu bilgilerden para kazanmaya karar verdi. Tam Amerikan tarzı! Open Subtitles قرر أن يستخدم معلوماته ليجني بعض المال ، أمريكي جداً
    Bunu sevmediğini biliyorum ama onları takmaya karar veren sendin. Open Subtitles حبيبي، أعرف أنّ لا تحبها، لكنك من قرر أن ترتديها
    Sanki Birleşik Devletler'deki her ev, dün gece bir yığın çamaşır yıkamış ve bugün de onları çöpe atmaya karar vermişti. TED وهذا كأن كل مواطن أمريكي قام بغسل كم كبير من الملابس الليلة الماضية ثم قرر أن يلقيها في صندوق القمامة اليوم.
    Birisini dövdü ya da öyle bir şeyler ve hapisten deli rolü yaparak kurtulmak istedi. TED ضرب شخصا ما أو شيئا كهذا، ومن ثم قرر أن يدعي الجنون ليخرج من عقوبة السجن.
    Şu boyacı birkaç altın küpeyi rehin bırakmak istemiş. Karşılığında iki ruble istemiş. Tabii şüphelenmişler ve hapse tıkmışlar. Open Subtitles لأنه يؤدي إلى الحقيقة, لكن ما يغيظني أنهم يحترمون أخطاءهم التي يقعون فيها بالطبع, شك فيهما, ثم قرر أن يلقيهما بالحبس
    Ben de bununla ilgili bir blog yazısı yazdım. Ne yazık ki, kahramanlık kompleksine sahip bir kişi, bu küçük hanımın zor durumda ve kurtarılmaya ihtiyacı olduğuna karar vermiş. TED و لقد ذكرت ذلك فى سجل الرحلة للأسف شخص ما عنده عقدة البطولة قرر أن تلك الفتاة فى محنة و تحتاج إلى الإنقاذ
    Kaçacak bir yer aramış ve yan binaya atlamaya karar vermiş. Open Subtitles لذا كان يبحث عن طريقة للهرب و قرر أن يقفز تجاه للمبنى المجاور
    Junior biliyor. Bana karşı kullanmaya karar vermiş. Open Subtitles جونيور يعرف بشأن ذلك و قرر أن يستخدمه ضدي
    Maalesef ücretli iznine , gelecek dönem ayrılmaya, karar vermiş. Open Subtitles أنه للأسف قرر أن يوم راحته الذى كان مدرج للعام القادم أصبح فعال
    14 yaşındayken patlayıcılar konusunda uzman olmaya karar vermiş. Open Subtitles في سن الرابعة عشرة قرر أن تكون المتفجرات تخصصه
    Henüz 14 yaşındayken patlayıcılar konusunda uzmanlaşmaya karar vermiş. Open Subtitles في سن الرابعة عشرة قرر أن تكون المتفجرات تخصصه
    Babam öldü ama yasa tasarılarını büyük oğlunun yapmasına karar verdi. Open Subtitles و أبي توفى لكنه قرر أن ابنه الأكبر سيأخذ كل فواتيري
    Aaron, hem güvenli uçmak hem de stabil çekim yapmak için en iyisinin kameramanla ikili uçmak olduğuna karar verdi. Open Subtitles ءارون قرر أن أفضل وسيلة للحفاظ على الامان والحصول على لقطات ثابتة هو أن يطير جنبا إلى جنب مع مصور.
    benim babam kendi büyükbabasına karşı gelmişti, neredeyse evlatlıktan reddedilme noktasına kadar, çünkü bizi okutmaya karar verdi. dördümüzü birden. TED كان والدي في نزاع مع جده، إلى نقطة كادت أن تصل إلى الحرمان من الإرث، لأنه قرر أن يعلمنا نحن الأربعة.
    O, deneyiminin anlamının arkadaşlığın kıymetini bilmek ve arkadaş edinmeyi öğrenmek olduğuna karar verdi. TED لقد قرر أن معنى تجربته ان يدرك بهجة تكوين صداقات وبناء عليه، تعلم تكوين الصداقات
    Ekibim, üniversitede çok iyi bir şey yapmaya karar verdi. TED حسناً، فريقي قرر أن يفعل شيئاً مميزاً في الجامعة.
    Yoldan sapmaya karar veren kişi ben değilim, tamam mı? Open Subtitles لست أنا من قرر أن ننطلق على الطريق.. حسناً؟
    Anne ve babasının kavgacı yapılarını da bildiğinden... bir şey yapmaya karar vermişti. Open Subtitles و لمعرفته بميل والديه الدائم للشجار قرر أن يفعل شيئاً
    Bu gün buraya gelmek istedi, biz de geldik. Open Subtitles لقد قرر أن يأتى هنا اليوم لذلك ها نحن هنا
    Galiba ben içerdeyken birisi yaratıcı olmak istemiş. Open Subtitles يبدو أن أحدهم قرر أن يكون مبدعاً بينما أنا في الداخل
    Dün vurduğum çocuk suç duyurusunda bulunmaktan vazgeçmiş, yani beladan kurtuldum. Open Subtitles ذلك الفتى الذي ضربته البارحة قرر أن لا يرفع دعوى . لذا أنا خارج الموضوع
    Gelirlerinin %30luk bölümünü bağışlamak için düzenlenmişti Open Subtitles ولذلك قرر أن يتبرع بثلث راتبه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more