"قريبة كفاية" - Translation from Arabic to Turkish

    • kadar yakın
        
    • kadar yakında
        
    • yeterince yakın
        
    Annem arkamdaydı, ama konuşabilecek kadar yakın değildi. Open Subtitles كانت أمي خلفي لكن ليست قريبة كفاية لأُكلمها
    Şansımıza, bize zarar verecek kadar yakın olan yıldızların hiçbirinin önümüzdeki bir kaç milyon yıl içinde bir süpernovaya dönüşme ihtimali yok. Open Subtitles وتدمر حضارتنا من حسن حظنا أنه لا يوجد نجوم قريبة كفاية منا لإيذائنا ستنفجر
    Çatı katının hemen altındaki güvenlik ofisine. Menzil içinde olacak kadar yakın olmalı. Open Subtitles أنها قريبة كفاية لتكون ضمن المسار، سأستخدم الكاميرات
    Dövmelerini görecek kadar yakında değildim, o yüzden Calaveras, Mayans ya da başka bir çetenin üyesi miydiler bilemiyorum. Open Subtitles لم اكن قريبة كفاية لأرى اى حبر لذلك لا استطيع ان اقول ان كانوا من الماينز او الكالافاريز او فريق اخر
    Kanı koklayacak kadar yakında olmanı istiyorum. Open Subtitles انا اريدك قريبة كفاية لكى تشمى الدماء
    Birkaç kez dilimin ucuna gelmişti, ama seni yeterince yakın bulamıyordum. Open Subtitles كدت أن أفعل أحياناً لكنكِ لم تكونى قريبة كفاية
    Birkaç kez dilimin ucuna gelmişti, ama seni yeterince yakın bulamıyordum. Open Subtitles كدت أن أفعل أحياناً لكنكِ لم تكونى قريبة كفاية
    Ve Arizona, annemden kurtulacak kadar uzak ama beni görmeye gelebilecek kadar yakın bir yer. Open Subtitles و (أريزونا) بعيدة للغاية بالنسبة له لكي بتعدّ عنها. لكن قريبة كفاية لكي يأتي ويرأنيّ.
    Benim için yeterince yakın değil. Open Subtitles ليست قريبة كفاية لي
    yeterince yakın. Open Subtitles قريبة كفاية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more