| Ama Amerikalı dostlarımızın başarmaya çok yakın olduğunu da duyuyorum. | Open Subtitles | لكنني ايضاً اسمع ان اصدقائنا الامريكيين قريبين جداً من النجاح |
| İkinizin çok yakın olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم بإنكم انتما الاثنان كنتم قريبين جداً من بعض |
| Ayrıca ölüm zamanları birbirine çok yakın. | Open Subtitles | و زمني الوفاة قريبين جداً من بعضيهما |
| Almanlara o kadar yakındık ki siperlerinde fısıltıyla konuşmalarını duyabiliyorduk. | Open Subtitles | كنا قريبين جداً من الألمان لدرجة أننا نستطيع سماعهم يهمسون في خندقهم |
| Milyon dolarlara o kadar yakındık ki. | Open Subtitles | كنا قريبين جداً من مليون دولار |
| Onlarla ilgili olmayan bir ders almaya çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | كنا قريبين جداً من الحصول على صف واحد لا يكون بأكمله متعلقاً بهم |
| - Ama çok yakın arkadaştınız. | Open Subtitles | ولكن كنتم قريبين جداً من بعض |
| Her istediğimizi başarmaya o kadar yakındık ki. | Open Subtitles | كنا قريبين جداً من تحقيق كل ما أردناه. |
| İnsanlarımızı birleştirmeye çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | كنا قريبين جداً من توحيد شعبنا |