| Tahmin edin ne oldu: beyaz ve yumurta kabuğu beyazı tamamen aynı renklermiş. | Open Subtitles | احرزوا ماذا , أبيض و أبيض قشور البيض هم في الحقيقة لون واحد |
| Biri şu beyaz kıza yardım etsin. Patates salatasına yumurta kabuğu kaçırıyor. | Open Subtitles | ليساعد أحدكم تلك الفتاة البيضاء إنها تسقط قشور البيض في سلطة البطاطا |
| Ve şunu da kaldır. yumurta kabuğu migrenimi azdırıyor. | Open Subtitles | وضعي هذا بعيداً قشور البيض تجلب الصداع لي |
| Korkunç bir çile çektiğini biliyorum, ama ben yumurta kabukları üzerinde yürümekten bıktım. | Open Subtitles | أعلم بأنك كنت تمر بمحنة عصيبة لكنّي تعبت من السير على قشور البيض |
| Eskiden burada olduğunu gösteren tek kanıtlar bu yumurta kabukları ve kemik parçaları. | Open Subtitles | كِسرات قشور البيض هذه وأجزاء العظام هو كل ما تبقى ليدلّ على وجوده السابق هنا |
| Yırtıcıların, yavruların kokusunu almasını engellemek için, yumurta kabuklarını uzaklaştırıp, çatlamayan yumurtaları da yiyor. | Open Subtitles | ولمنع الضواري من شم صغارها تزيل قشور البيض القديم وتأكل البيض الذي لم يفقس |
| Aynı, rüzgârlı sahillerde binlerce yumurta kabuğu kırıntısı bulunur. | Open Subtitles | يهجع على هذا الشاطىء العاصف بمفرده آلاف الكِسرات من قشور البيض |
| Tamam, bir kez daha şikayet edersen birkaç yumurta kabuğu ve kahve, maçı oradan izliyor olacak. | Open Subtitles | حسناً شكوى أخرى وبعض من قشور البيض وحثل القهوة سوف يجلسون مباشرة خلف مقاعد اللاعبين |
| yumurta kabuğu rengine boyamak istiyor. | Open Subtitles | وهو يريد ان يصبغه بلون قشور البيض |
| yumurta kabuğu! | Open Subtitles | قشور البيض |
| Ciddi ciddi yumurta kabukları üstünde yürüyoruz. | Open Subtitles | إننا حرفيًا نسير فوق قشور البيض. |
| Uslu davranmaya devam et ki, yumurta kabukları ve kahve atıkları senin olsun. | Open Subtitles | وكل قشور البيض والقهوة ستكون لك |
| Hey, hatırlıyor musun bir keresinde, tüm yumurta kabuklarını sahte kanla ezmiştim? | Open Subtitles | أتذكر ذاك الوقت الذي كنت ألون به قشور البيض بدم زائف؟ |