| Ve son gün, çekip aldılar şiirimi benden, yegane varlığımı, dalkavuklukla aldılar ve sımsıkı tutuyorlar şimdi | Open Subtitles | لذا ففي اليوم الأخير , قمت باغوائهم قصيدتي و التي كانت ميزتي المتفردة كسبتها بالتملق و وصلت من خلالها بسرعة |
| şiirimi ve törenin çoğunu kaçırdın. | Open Subtitles | هل غاب قصيدتي والأكثر إف تي إتش إي الاستقبال، |
| Bu evde, yayıncılıktan bahsetme! Benim şiirimi hiç yayınlamadılar! | Open Subtitles | لا تذكري اسم هذه المجلة في هذا المنزل، فلم ينشروا قصيدتي |
| Merhaba, ben Andrea Gibson ve bu da şiirim "Beslenme Uzmanı." | TED | مرحبًا أنا أندريا جيبسون وهذه قصيدتي "أخصائي التغذية" |
| Büyük, şiirim boyunca telefonda konuştu. | Open Subtitles | تولى الكبير مكالمة خلال قصيدتي. |
| O zaman, şiirimin bir anlamı yokmuş demek ki. | Open Subtitles | حسنا، أظن بأن قصيدتي لم تعن شيئا إذن |
| Yine arıyorum, aramamak için direniyorum ama, geçen hafta gönderdiğim şiiri aldığına emin olmak istedim. | Open Subtitles | ولكني أردت التأكد أن قصيدتي أعجبتك التي أرسلتها الأسبوع الماضي |
| Sevgili Mirmydon size söyleyeyim peşin, Baladın sonunda bitiktir işin. | Open Subtitles | وأقود زمام الكلام بالمنى*، *... بيد أني بنهاية قصيدتي *! |
| En sevdiğim şiir, Karashnikov'un "Istıraplı Bir Noel Daha" şiiri bile beni teselli edemedi. | Open Subtitles | حتّى لمّا عدت إلى قصيدتي المفضّلة لكاراشينكوف : "عيد ميلاد أليم آخر للمسيح، يفشل في التخفيف عنّي" |
| Britta'nın Jeff'ten hoşlanmadığına yemin edip de şiirimi ona vermesi sonra da şu Sherri Sheppard Bayan ile bana gülmeleri gibi mi? | Open Subtitles | مثل ماقسمت بريتا أنها لاتحب جف ثم أعطته نسخة من قصيدتي حتى يتمكن من السخريه مني هو وتلك السيدة السمراء ؟ |
| Arkadaşımın şiirimi okumasını istemiyorum, o daha kötü. | Open Subtitles | لا أريد من صديقي قراءة قصيدتي, فإن ذلك أسوأ. |
| Tamam, doldururum ama şiirimi dinlersen. | Open Subtitles | حسناً، ولكن إن إستمعت إلى قصيدتي |
| Yeni şiirimi okudun mu? Bu gece okuyacağım. | Open Subtitles | هل قرأت قصيدتي الجديدة سأقوم بها الليلة |
| Ona neredeyse şiirimi orada gösterecektim. | Open Subtitles | كانت قصيدتي تحترق شوقًا للخروج من جيبي |
| Lahana turşusu. Şimdi şiirimi dağıtmak için bir yol bulmalıyım. | Open Subtitles | أما الآن فكل ما يشغل ذهني هو قصيدتي |
| Oval Ofis'in önünden geçiyordum. Başkan bana seslendi, "Pinky, nerede benim şiirim?" | Open Subtitles | لذا، كانت ماراً بجانب البيت الأبيض وإذا بالرئيس يسألني: "(بتنسكي)، أين قصيدتي"؟ |
| Ve favori şiirim de işaretlenmiş. | Open Subtitles | وكانَ هناكَ علامةٌ عند قصيدتي المفضلة |
| şiirimin nesi utanç vericiymiş? | Open Subtitles | في ماذا كانت قصيدتي مذلة؟ |
| Kendisi şiirimin yazıldığı mürekkep sadece. | Open Subtitles | هو مجرد حبر يتدفق في قصيدتي |
| - Elimden geleni yaptım. Ne iyisin. Onun için yazdığım şiiri bitirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | يالك من أخ، انا احاول إنهاء قصيدتي لها |
| Karnından olacak muhakkak. Baladın sonunda bitiktir ...işin | Open Subtitles | لأنني عند نهاية قصيدتي*، *اضرب الدُّنا |
| Bayan Browning'in en sevdiğim sonatından bu! | Open Subtitles | تلك قصيدتي المفضلة للسيدة (براونينغ) |