"قضاه" - Translation from Arabic to Turkish

    • geçirdiği
        
    • Judges
        
    • yargıçtan
        
    Havuzda su terapistimiz ile geçirdiği zaman kasılma nöbetlerini hafifletti ve daha rahat uyumasını sağladı. TED فالوقت الذي قضاه في بركة السباحة مع معالجينا المائيين قلّصت من التشنجات التي عانى منها، وساعدته على النوم ليلًا.
    Sonunda 32 yaşına geldiğinde hücrede geçirdiği süre tüm temyiz çabalarının tükendiği annesinin evinde geçirdiğinden fazlaydı. Open Subtitles أخيراً, عندما أصبح بعمر 32 وقد قضى عمراً أطول في العنبر مما قضاه في بيت أمه، وجميع استئنافاته انتهت.
    Baba oğul olarak geçirdiği tek zamanı Etruryalı bir çocuğun 2000 yıllık iskeletiyle geçirdi. Open Subtitles الوقت الوحيد الذي قضاه بين الأباء والأبناء كان مع هيكل عظمي لطفل من أرتيريا عمرة 2000 سنة
    Hapiste geçirdiği zaman için avukatını suçlayan ve intikam isteyen eski bir müvekkil olabilir. Open Subtitles يمكن أن يكون عميل قديم، يلوم محاميه من أجل وقت الذي قضاه في السجن, يريد الأنتقام
    Hastanede geçirdiği her ay için bir tane. Open Subtitles .واحد من أجل كل شهر قضاه متألماً في الفراش
    Serbest bırakılması gerekirken içeride geçirdiği zamanı da göz önünde bulundurursak hafif suçlar cezaevine gönderilmemesi için bir sebep göremiyorum. Open Subtitles لا أرى سببًا لعدم وضعه في منشأة في انتظار بيان بشأن الوقت الذي قضاه.
    Bize orduda geçirdiği zamanları ve yaptıklarını anlattı. Open Subtitles و أخبرنا عن الوقت اللذي قضاه في الجيش ...و الأشياء اللتي قام بها
    Lucille'siz orada geçirdiği vakti bir kez daha geçirmeye katlanamazdı. Open Subtitles ولم يكن بإستطاعته تحمّل الوقت (الذي قضاه هنا بدون (لوسيل
    Ve muhtemelen bu, benimle geçirdiği en iyi vakittir. Open Subtitles وهذا على الأرجح أطول وقت قضاه معي.
    (Kahkahalar) Augusten Burroughs, ["Dry"] adlı rehabilitasyonda geçirdiği vakit hakkında bir anı kitabı yazdı. TED (ضحك) أوغستين بوروز كتب مذكرات تدعى ["جافة"] وتتحدث عن الوقت الذي قضاه في إعادة التأهيل.
    -Jake'in anneannesi ve dedesiyle birlikte geçirdiği vaktin aynısını. Open Subtitles ماذا تريدِ بالضبط. ،؟ نفس الوقت المناسب الذي قضاه (جايك) مع أجدادة.
    Hogwarts'da geçirdiği zaman boyunca Tom Riddle, özellikle bir öğretmenle bayağı yakınlık kurdu. Open Subtitles طوال الوقت الـّذي قضاه هنا في (هوجوورتس) ، تقرّب (توم) بشكل خاصّ لمعلم واحد.
    Hogwarts'da geçirdiği zaman boyunca Tom Riddle, özellikle bir öğretmenle bayağı yakınlık kurdu. Open Subtitles طوال الوقت الـّذي قضاه هنا في (هوجوورتس) ، تقرّب (توم) بشكل خاصّ لمعلـّم واحد.
    Odesa ile vakit geçirdiği için kasayı açabileceğini düşünüyor. Open Subtitles كل ذلك الوقت الذي قضاه مع (أوديسا) يظن بأنه يستطيع أن يفتح الخزنة
    Belki de Amerika'da geçirdiği zaman nedeniyle "mobil telefon" diyebilen biri? Hatırladın mı, John? Open Subtitles ربما شخص يقول هاتفي النقال بسبب الوقت الذي قضاه في أمريكا أتذكر (جون)؟
    Ölüydü zaten senle geçirdiği her gün. Open Subtitles لقد كان كل يوم قضاه معك
    Beatrice ile geçirdiği haftayı düşünmeye başlamıştı ve 1850 de söylenmiş bir özdeyişi aklına gelir, Open Subtitles (بدأ يُفكر ملياً بذلك الأسبوع الذي قضاه مع(بياتريس وفكر بالمثل القديم
    Alternatif dört yargıçtan başımıza kendini Bolşevik'e adamış olan kaldı. Open Subtitles أربع قضاه متواجدين ونحن نعلق.. مع الشيوعي الملتزم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more