| davalarınızdan biriyle ilgili biraz bilgim var. | Open Subtitles | لدىّ بعض المعلومات لأعطيها لك عن إحدى قضاياك |
| davalarınızdan her birini, ...beş değişik şekilde sınıflandırıp kaynakçalandırdım. | Open Subtitles | كل واحدة من قضاياك الناجحة مرتبة و لها مرجع بخمسة طرق مختلفة |
| davalarını kazanırsın, ama başkalarının yardımıyla, öyle mi? | Open Subtitles | أنت تربح جميع قضاياك لكن بمساعدة شخص ما، أليس كذلك؟ |
| Jeffords, 1995'den 1999'da dâhil olmak üzere aradaki yıllar içinde yer alan bütün dava dosyaları yarın saat 9'a kadar dijital ortamdan geçirilmiş olsun lütfen. | Open Subtitles | تيري احتاجك ان تدخل جميع قضاياك من عام 1995 إلى 1999 شاملة في الغد في الساعة التاسعة صباحاً |
| Senin davan çok alışılmadık, Bennet. | Open Subtitles | أتعلم؟ قضاياك غير إعتيادية قط يا (بينيت). |
| Bütün davaları çözmene yardım edecek halim yok ya. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك في حل كل قضاياك |
| Hem seni hapse atarlarsa bütün davaların başıma kalır. | Open Subtitles | بجانب ذلك، إذا أرسلوك إلى السجن، سأعلق بكل قضاياك |
| Senin de o kadınla özel sorunların var. | Open Subtitles | أعرف بأنّك عندك قضاياك الخاصة. |
| Davalarından bahset bakalım bana. | Open Subtitles | اوه لا, اريد ان اسمع بعضاً من قضاياك |
| Diğer davalarınızdan bazılarını bana verin ve onlarla ben ilgileneyim. | Open Subtitles | أعطني بعضاً من قضاياك الأخرى .و انا سـأهتم بذلك |
| Eski davalarınızdan birinin yeniden açılmasını istiyorum. | Open Subtitles | إنني أحاول إعادة فتح إحدى قضاياك القديمة. |
| Tabii tüm kaybeden davalarını diğer bölge savcılarına aktarmışsın. | Open Subtitles | بالطبع، بادلت كل قضاياك الخاسرة مع مدعين عامين آخرين |
| Bana yardım ederek diğer davalarını tehlikeye atmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد منك المخاطرة بكل قضاياك الأخرى بسبب مساعدتي. |
| Şartlarını kabul edersem, bütün davalarını bana rapor edeceksin. | Open Subtitles | إذا وافقُت على شروطِكَ أنت تحول لي كُلّ قضاياك |
| Sana gelen telefonlara cevap vereceğiz, dava dosyalarına bakacağız... | Open Subtitles | سوف نراقب كل اتصالاتك وكل قضاياك |
| Senin dava dosyalarının üzerinden geçtim. Hiç dava kaybetmemişsin. | Open Subtitles | مررت بملفات قضاياك لم تخسري قضية حقاَ |
| Aradaki farksa benim senin davan olmayışım. | Open Subtitles | الفرق هو أنني لست إحدى قضاياك |
| Bunlar senin davan değil, Vince. | Open Subtitles | إنها ليست قضاياك, (فينس). |
| Önemli davaları çapraz sorgulamak istedi. | Open Subtitles | وأرادت أن تقارن بعضاً من قضاياك السابقة |
| Aramızdaki bu denge; benim davalarım, senin davaların, ortak davalarımız düzeni değişmeyecek. | Open Subtitles | --هذا التوازن الذي نقوم به قضاياي, قضاياك, قضايانا. ذلك لن يتغير. |
| Öfke meselelerin mi cinsel sorunların mı, alkol mü? | Open Subtitles | غضبك، قضاياك الجنسية مشكله الشرب؟ |
| Bütün dosyalarınızı takip ettim. Theodore Dineli, Frank Prud'homme. | Open Subtitles | لقد تتبعت كل قضاياك ثودور دانيلى ، فرانك برودهوم |