"قضيتِ" - Translation from Arabic to Turkish

• geçirdin
• geçirdiniz
• geçirmişsin
• harcadın
• geçirmiştin
• geçiriyorsun
• geçirdiğinizi

Sen hayatını bunların peşinden koşarak geçirdin böyle giderse delireceksin.
لقد قضيتِ حياتكِ في مطاردتهم أنتي تقودين نفسكِ إلى الجنون.

Evet, kampta iyi vakit geçirdin mi?
حسناً، هل قضيتِ وقتاً ممتعاً فى المعسكر؟

-İyi zaman geçirdin, değil mi Marie?
لقد قضيتِ وقتاً جميلاً اليوم ، صحيح ماري؟

O kulübe de 3 gün geçirdiniz ama siz bir mahkûm değildiniz.
لقد قضيتِ 3 أيام في هذه الحجرة , لكنك لم تكوني سجينة

Böyle düşündüğüne göre, okulda pek az zaman geçirmişsin demektir.
لا بد أنكِ قضيتِ فترة قصيرة في المدرسة لتفكّري بهذا

Hayatını iskeletlerle harcadın. Bu bir an meselesi.
قضيتِ حياتك مع الهياكل العظميّة إنّها مجرّد مسألة وقت.

Galiba evlendiğimizin ilk ayını bunu dikmeyle geçirmiştin, değil mi?
أنتِ قضيتِ اول شهر في زواجنا وأنتِ تخيطينها

Hayatını delilerle konuşarak geçiriyorsun.
-ماذا عنّك؟ قضيتِ أياماً بالحديث مع المجانين.

Güzel olacağını düşündüm. Hiç bir keşiş veya rahibeyle zaman geçirdin mi?
ورأيت أن هذا سيكون مسلياً هل قضيتِ وقتاً في حياتك مع قساوسة أو راهبات؟

En azından iyi vakit geçirdin.
حسناً، على الأقل أنتِ قضيتِ وقتاً ممتعاً

Son 20 yılı bana büyük şeyler başaracağımı söyleyerek geçirdin.
لقد قضيتِ الـ20 عاماً الماضية تخبريني أن قدري أن أفعل أشياءاً عظيمة

Charlie'yle biraz vakit geçirdin ve hemen ondan kurtulmak istedin.
أنتِ قضيتِ الكثير من الوقت مع تشارلي و مستعدة لـ تسليمها مبكراً

Uyudun da mı kalktın, yoksa tüm geceyi çalışarak mı geçirdin?
هل ذهبتِ للنوم أو قضيتِ الليل كله بالعمل؟

Buluşmamızın ilk on dakikasını üzerinde üç seçenek olan bir mönünün arkasına saklanarak geçirdin.
لا يوجد شيء لقد قضيتِ أول 10 دقائق من موعدنا الغرامي تختبئين وراء القائمة التي لا يوجد بها سوى3 خيارات،

Vaktini üste geçirdin teröristlerle sohbet ettin.
قضيتِ وقتك هناك في القاعدة في استجواب الإرهابيين

Hayret! Bütün geceni onunla geçirdin ve hala ismini bilmiyor musun? Ben o kadar modern değilim.
قضيتِ اللّيل معهُ، وأنتِ لا تعرفين اسمه حتّى أنا لستُ بهذه الحداثة.

Geçen ayı diğer insanlarını seninle ilgili ne düşündüklerini dert ederek geçirdin.
قضيتِ الشهورة الماضية القلق كثيراً عمّا يعتقدون الناس عنك.

Tüm hayatını beni ve çevrendekileri gülümseterek geçirdin.
إنّكِ قضيتِ حياتكِ كلها تجعلني وتجعلين من حولكِ يبتسم

Sen ve arkadaşın dün gece iyi vakit geçirdiniz mi?
هل قضيتِ وقتاً ممتعاً مع أصدقائك ليلة أمس؟

Lisedeyken benden daha güzel zaman geçirmişsin.
من الواضح انكِ قضيتِ وقتاً ممتعاً فيالمدرسةالثانويةبعكسي.

Tüm hayatını bana bakarak harcadın. Artık ölüsün ama hâlâ yapacak daha iyi bir işin yok.
قضيتِ حياتكَ تعتنين بي، و الآن وها أنتِ ميّتة لستِ تجيدين شيئاً أفضل لتفعليه

İyi de vakit geçirmiştin, lütfen evet de.
إن كنتِ قد قضيتِ وقتاً لا بأس به في الموعد السابق , فأنا أرجوك أن توافقي

Gerçekten kötü olan insanların yanında zaman geçiriyorsun.
قضيتِ وقتاً حول أناس سيئون جداَ

Size balayınızı nerede geçirdiğinizi sordum ve siz Havai dediniz.
العسل شهر قضيتِ أين وسألتكِ هاواي " في وقلتِ "