"قطتى" - Translation from Arabic to Turkish

• kedim
• kedimi
• kedicik
• pisi

- kedim dışarıda. kedimi almalıyım. - Dışarı çıkarsan, dışarıda kalırsın.
ـ قطتى بالخارج، يجب أن أحضرها ـ إن أردتِ الخروج، فلتبقى بالخارج

Senin gitmene izin vermememe hiç şaşmamalı, benim yaban kedim.
لا عجب فى أننى لا يمكننى الإبتعاد عنكِ يا قطتى البرية

Çünkü bir yangında kedimi kaybetmiştim ve evde besleyecek bir şeylere ihtiyacım vardı.
ذلك لانى فقدت قطتى فى حريق واحتاج لشيىء اعتنى بة واغذية

Tamam, Leo. "Şimdi kemerini takma zamanıdır, kedicik.
حسنا , ليو " إنه الوقت لربط أحزمة الامان , قطتى الصغيره .لا

Gel bakalım kedicik. İşte bu kadar.
تعالى يا قطتى بالضبط هكذا

Hadi pisi pisi o kadar zor değil
"" مينجو "" هيا هيا يا قطتى لا تقفى هناك

Seni gördüğüme çok sevindim, benim yaban kedim.
أنا أيضاً سعيداً لرؤيتك يا قطتى البرية

Seni görüyorum...benim yaban kedim.
أنا أراك يا قطتى البرية

Benim kedim.
هذه قطتى

O benim kedim bile değil!
- منذ ما كانت حتى قطتى !

- Benim vahşi kedim...
- ... قطتى البرية -

Ben kedimi gömmeye gidiyorum sen de siktir olup gidiyorsun.
سأذهب وأقوم بدفن قطتى اللعينه وانت افعل ما تشاء

kedimi arıyordum.
كنت أبحث عن قطتى

Ve kedimi özlüyorum, Cody. Ama seni seviyorum.
افتقد قطتى يا كودى لكنى احبك

"Geri dönenler kedimi kaçırdı."
".العائدون خطفوا قطتى"

Merhaba minik kedicik.
مرحبا ، قطتى الصغيرة

Şimdi, kedicik biraz daha benden bahset.
حسنا يا قطتى حدثينى بالمزيد... عنى

Gel buraya kedicik.
تعالى يا قطتى الصغيرة

Gel pisi, pisi.
تعالى هنا يا قطتى