| Hayatımı hayvanları korumaya adayacağımın sözünü verdim. | TED | في ذلك اليوم، قطعتُ عهداً بأن أكرّس حياتي لحماية الحيوانات. |
| Kendi istekleri dışında bu dünyadan ayrılan ruhların her birine hayata dönünce mesajlarını ileteceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | بأنني أنا، التي يمكنني أن أعود للعيش مرة أخرى سوف أساعد هذه القلوب التي ليس لها قوة لقد قطعتُ وعوداً غير معدودة |
| Bende kendime şu küçük sözü verdim yalanlarımı sosyal hayatımın dışındakiler için saklayacağım. | Open Subtitles | عندئذٍ قطعتُ على نفسى عهداً.. بأن أحتفظ بهذا الكذب الذى فُرِضَ علـىّ لشىءٍ أكثر من حياتى العامة |
| Mutfaktan kasap bıçağını aldım ve kuyruğunu kestim, kulaklarını kestim, devam ettim. | Open Subtitles | أخذتُ السكين الكبيرة من المطبخ و قطعتُ زيلَه و قطعتُ أُذناه، و تابعت |
| Sırf adamın elini kestim diye bana karşı cephe alacak mı sandın? | Open Subtitles | لقد إعتقدتَ أنه سيكرهني لأنني قطعتُ يده,صحيح؟ |
| - Bilirsin işte kafasını kopardım, yiyiverdik yılanı. | Open Subtitles | -تعلم لقد قطعتُ رأسها وأكلنا الأشياء الدموية |
| Yani Enrique, eğer birini kesersem benim gibi topal olursun. | Open Subtitles | لِذا ترى يا (إنريكي)، لو أنني قطعتُ واحداً ستعرُجُ مثلي |
| Ona bu sözü verdim ve bu yüzden polis oldum. | Open Subtitles | قطعتُ له ذلك الوعد ولهذا السبب أنا شرطيّ |
| Buranın barışçıl bir yer olacağına dair bir söz verdim. | Open Subtitles | لقد قطعتُ عهداً هذا المكان سيكون مكان آمن |
| Bunu altı saat açmayacağıma söz verdim. | Open Subtitles | قطعتُ وعداً بألا أفتح هذا قبل مرور ستّ ساعات. |
| Ama sonunda kendime bir söz verdim. Michael'ın hayatına karışmayacaktım. | Open Subtitles | ولكن بالنهاية ، قطعتُ عهدًا على نفسي أن أبقى خارج حياة مايكل |
| Ağabeyimin gizli görevdeyken öldürüldüğünü öğrenince her şeyi düzelteceğime söz verdim. | Open Subtitles | في الليلة التي أُبلغتُ فيها بقتل أخي وهو يقوم بعمله كضابط تخفي قطعتُ وعداً على نفسي أن أصحح الوضع |
| O an kendime, kendimi asla bu duruma sokmayacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | وبعد ذلك قطعتُ وعداً لنفسي في ذلك الوقت والمكان أنا لن أمرّ بهذا أبداً |
| Zamanında artık yok sayamayacağım bir söz verdim. | Open Subtitles | لقد قطعتُ وعداً لا أستطيع تجاهله بعد الآن. |
| Tabii ki. 10 dolarınız cebinizde kalsın diye kadının kolunu kestim. | Open Subtitles | أجل بالطّبع، قطعتُ ذراعها حتّى أوفّر لكن 10 دولارات. |
| İletişimi kestim ve uydu yayınlarını devraldım. | Open Subtitles | لقد قطعتُ إتصالاتهم وسيطرتُ على بث الأقمار الإصطناعية لديهم. |
| Kafasını koparırken izlesin diye göz kapaklarını kestim. | Open Subtitles | قطعتُ جفونه حتّى يستطيع رؤيتي وأنا أفصله رأسه |
| Eyalet Sekreteriyle görüşmemi kısa kestim.Umarım buna değer. | Open Subtitles | قطعتُ اتصالي للتوّ مع وزير الخارجية |
| Çatıdaki deliği onardım pencere çerçevelerini boyadım, bacayı temizledim ve iki kış yetecek kadar odun kestim. | Open Subtitles | قد أصلحت السقف، و طليت النوافذ ، و نظفت المدخنة. و قطعتُ قدر من أخشاب يكفي لشتائين، هل أخبركِ أحداً من قبل أنكِ سيّدة مهام؟ |
| Burada, Ajan Reynolds'u kastettiysen FBI ile bağlarımı kopardım. Kimsenin köpeği değilim. | Open Subtitles | لو تعنين بها العميل (رينولدز)، فقد قطعتُ علاقتي بالمباحث الفدرالية. |
| Ama ikisini de kesersem düzgün yürürsün. | Open Subtitles | و لكن لو قطعتُ الاثنين، ستمشي بشكلٍ جيد |
| Bana her şeyi söylemezsen onun diğer elini de keserim. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني بكلّ شيء وإلاّ قطعتُ يدها الأخرى |
| Ama bu yarışa girdiğimde, beni destekleyenlere bir söz vermiştim. | Open Subtitles | لكنني قطعتُ وعدًا عندما دخلت هذا السباق لمؤيديَ و أنصاري |