| Ceketteki pamuk ipliklerini ararken, onun yerine bu yapışkan izlerini buldum. | Open Subtitles | لقد بحثت بسترته عن ألياف قطنية وبدلٌ من هذا وجدت لاصقٌ |
| Asya ve Hindistan'daki çoğu ev de... ...bir pamuk giysi vardır. | TED | ان معظم البيوت في الهند وفي اسيا تملك في منزلها مناديل قطنية |
| Üstderi tabakasında, pamuk lifi kalıntısı var. | Open Subtitles | هناك ألياف قطنية قد إلتصقت بطبقتها الجلدية |
| Gelecekte pamuklu iç çamaşırı bulunur mu bilemeyiz. | Open Subtitles | من يعلم لربما لا يوجد لديهم ملابس داخلية قطنية فى المستقبل. |
| Yaptığım iyi birşeydi, onunkiler pamuklu büyükanne iççamaşırıydı. | Open Subtitles | ولقد فعلت شيئا رائعا لانها كانت ترتدى ملابس مراهقات قطنية |
| Fitilli kadife ceket, gofre kumaş, Nehru ceketi. | Open Subtitles | بذلة مخملية، بذلة قطنية مخططة، سترة طويلة. |
| Ama yook, ben Tampon bile olmayan bir evde yaşıyorum! | Open Subtitles | لا لكني اعيش في منزل لا يوجد فيه سدادات قطنية |
| Tütün taneleri, Crown Victoria marka arabasının döşemesinden lifler... patlamış mısır, çikolata, birçok yün ve pamuktan oluşan iplikler vardı. | Open Subtitles | هناك رقائق من التبغ وألياف تنجيد من كراون فيكتوريا فشار, شوكولا وبعض من الصوف وخيوط قطنية |
| Üstderi tabakasında, pamuk lifi kalıntısı var. | Open Subtitles | هناك ألياف قطنية قد إلتصقت بطبقتها الجلدية |
| Senin kolunda pamuk var ama biz plaster kullanıyoruz. | Open Subtitles | أنت تضع كرات قطنية وشريط ونحن نستعمل الضمادات. |
| Bir midilli bir iyilik yaptığında, bir boynuz hak eder ve ünikorn olur ve büyülü olduğunu unutana kadar pamuk helva üretir. | Open Subtitles | حسنا ، عندما يقوم المهر بعمل جيد يحصل على قرن ثم يصبح آحادي القرن و يخرج حلوى قطنية حتى ينسى سحرهـ |
| Traktör yarislari, pamuk seker süt misir ve dünyanin en büyük öküzü. | Open Subtitles | يوجد جرارات زراعية، حلوى قطنية غلاية ذرة وأكبر زلاقة في العالم |
| "Bir pamuk parçacığının kumaşa değdiğinde çıkardığı sesi duydunuz." | Open Subtitles | ما سمعته كان كرة قطنية تلمس بشعيرة |
| Ayrıca dış tarafta yüksek oranda siyah pamuk . | Open Subtitles | أيضاً وجدت ألياف قطنية سوداء من الخارج |
| Kurbanın siyah pamuk çorabı vardı | Open Subtitles | الضحية لديها زوج جوارب سوداء قطنية |
| Şey, ben pamuk lifleri kubanın çenesinin altında bulmuştum. | Open Subtitles | لقد وجدت ألياف قطنية سوداء أسفل ذقنه |
| Biraz daha bahset. pamuklu kumaş mı yoksa dantelli mi? Ew. | Open Subtitles | أخبريني أكثر هل كان أزرار قطنية أم أربطة حذاء |
| Bir de yumuşak pamuklu bir eldiven takıp uyu. | Open Subtitles | و ثم نامي مرتديةً قفازات قطنية خفيفة |
| Peki bu pamuklu beyaz iç çamaşırları. | Open Subtitles | هذه ملابس داخلية بيضاء قطنية |
| Bir de gofre kumaş giyiyorsun. | Open Subtitles | وأنت ترتدي سترةً قطنية. |
| Tampon giymeyeceksin, eğer bahsettiğin buysa. | Open Subtitles | أنتِ لن ترتدينسدادة قطنية .إذا كنتِ تفكرين في ذلك |
| Maine'deki mendil %100 pamuktan yapılmış. | Open Subtitles | %منديل (مين) مصنوع من ألياف قطنية 100 |
| Omuriliğinden sıvı alıp lumbar ponksiyon yapmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج لإجراء فحص فقرات قطنية لنستخلص بعض السوائل بعموده الفقري لدراستها |