"قفازاتي" - Translation from Arabic to Turkish

• eldivenlerimi
• Eldivenlerim

Bir saniye durun. Allah kahretsin, galiba eldivenlerimi aşağıda unuttum.
اللعنة، أعتقد أنني نسيت قفازاتي في الأسفل

Teneffüste eldivenlerimi almak için dolabıma gittim.
نزلتُ من السطح بعد فترة الاستراحة لآخذ قفازاتي من خزانتي

Lastik eldivenlerimi, fenollü sabunumu, ve şu lanet tırnak fırçalarını çöpe atacağım.
سوف ا تحقق من قفازاتي مطاطية، والصابون الكاربوليك وهذي هي فرشاة الأظافر الجهنمية.

Mezuniyet gecesinin yarısında, Eldivenlerim Hulk'muşum gibi patladı.
في منتصف الحفلة الموسيقية، انفجرت قفازاتي وصرت كالهيكل

Tarağım, şapkam, Eldivenlerim ve güzel prenses suratıma güzel pudram.
مشطي، قبعتي، قفازاتي ومسحوق تجميلي على وجه أميرتي الجميل

Pekâlâ, eldivenlerimi takayım. Sorun yok tatlım, acıtmayacağım.
حسنا، ساضع قفازاتي كل شئ سيكون على ما يرام لن أموت

Bir keresinde eldivenlerimi giyecekken bir de baktım tüm parmak kısımlarını jöleyle doldurmuş.
حاولتُ أن أضع قفازاتي بها، لكنّ يداه كانت مليئة بالحلوى.

Yani eski eldivenlerimi satın alan insanlar mı var diyorsun?
أتعنين أن هُنالك من يشتري قفازاتي القديمة؟

Sybil, eldivenlerimi salondaki masada mı bırakmışım?
"سيبل" ،هل تركت قفازاتي على منضدة الردهة؟

Gidip eldivenlerimi çöp poşeti ve çamaşır suyunu getireyim.
-حسناً ، سأحضر قفازاتي وكيس قمامة ومادة منظفة

Özür dilerim hanımım, eldivenlerimi...
أتوسل عفوكِ سيدتى ، نسيتُ قفازاتي

Masasından bir hediye sipariş ettim. eldivenlerimi unuttum.
لقد طلبت هديةً من قسمها و نسيتُ قفازاتي

Buraya sürün domuzcuk ve bana eldivenlerimi getir.
ازحف إلى هنا يا خنزيري واحضر لي قفازاتي

eldivenlerimi giyeceğim...
سأضع قفازاتي على.

eldivenlerimi alıp hemen geliyorum.
قفازاتي سأعود بسرعة

eldivenlerimi okulda unutmuştum.
نسيت قفازاتي في المدرسة.

Kendi eldivenlerimi giyeceğim.
سأستعمل قفازاتي

- Ama neye geç kaldınız? - Ben sadece-- - Eldivenlerim!
هذا تماماً قفازاتي

Al, benim Eldivenlerim ıslak değil.
خذي قفازاتي فهي ليست مبللة

Eldivenlerim işte bu yüzden çok iyi.
ولهذا قفازاتي ممتازة.

Eldivenlerim.
بالطبع، قفازاتي فحسب؟