| Karısına nasıl saygısızlık ettiğini görmedin herhalde? | Open Subtitles | هل رأيت قلة الإحترام الذي تصرف به اتجاه زوجته |
| Bak söylememde sakınca yoksa ve saygısızlık etmek istemiyorum ama merak ediyorum kocanın yaptıklarını nasıl gözden kaçırdın? | Open Subtitles | انظري، اذا لم يكن لديك مانع من حديثي هذا ولا اعني قلة الإحترام ولكن اتعجب كيف لم تنتبهي لما كان يعمله زوجك؟ |
| Bayan Levinson'la şirketin çalışanlarına karşı bir saygısızlık örneği gösterdiğine katılmaz mısınız? | Open Subtitles | ألستتتفقمع السيدة"ليفينسون" بأن الشركة تظهر نمط قلة الإحترام إتجاه موظفيها ؟ |
| İkinize de o kadar sinirliyim ki, neredeyse mahkemeye itaatsizlikten yargılayacağım. | Open Subtitles | وأنا غاضب منكما الآن والآن، إني على وشك من حجزكما بسبب قلة الإحترام. |
| İkinize de o kadar sinirliyim ki, neredeyse mahkemeye itaatsizlikten yargılayacağım. | Open Subtitles | وأنا غاضب منكما الآن والآن، إني على وشك من حجزكما بسبب قلة الإحترام. |
| Çünkü bugün gördüğüm saygısızlığa rağmen patronunuz uzmanlığıma değer verdiği için burada olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | رغم قلة الإحترام التي لقيتها هنا اليوم أفترض أنه تم جلبي ﻷن رؤساءك يقدرون خبراتي |
| saygısızlığa yabancı değilim. | Open Subtitles | أنا لست غريباً عن قلة الإحترام |
| saygısızlık etmek istemem ama başlık biraz kafa karıştırıcı. | Open Subtitles | لا أنوي قلة الإحترام, إنه العنوان -إنه مربك قليلاً |
| Dinle, saygısızlık etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أعني قلة الإحترام |
| - saygısızlık etmek istemedik. | Open Subtitles | ولا نقصد قلة الإحترام |
| Bay O'Banion saygısızlık etmek istemedi. | Open Subtitles | السيد (أوبانين) لم يقصد قلة الإحترام |
| Kendi evimde saygısızlığa tahammül mü etseydim? | Open Subtitles | أتلقى قلة الإحترام في منزلي ؟ |