| Sanırım onu suçladım, ve ben... ona söylememem gereken şeyler söyledim. | Open Subtitles | اعتقد اننى وجهت اليها اللوم او قلت اشياء لم يجب ان اقولها |
| Bak, bana yakışmayacak korkunç şeyler söyledim biliyorum. | Open Subtitles | أنظري انا اعلم انني قلت اشياء فضيعة حتى بالنسبة لي |
| Bugün anneme de korkunç şeyler söyledim. | Open Subtitles | وأنا قلت اشياء فظيعة الى والدتي هذا اليوم |
| Kampanyamda Ohio'nun en yeni kongre üyesi olmak için doğru olmayan bir takım şeyler söyledim ve bunun hakkında iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | في حملتي لأكون عضوة الكونغرس الجديدة لاوهايو قلت اشياء ليست حقيقية ولا أشعر بالرضا تجاه ذلك |
| Dün Sweetums ve onların harika yeni ürünü hakkında biraz sert şeyler söyledim. | Open Subtitles | البارحة قلت اشياء قاسية جدا عن سويتمز ومنتجهم الجديد الجميل |
| Ben de çok fena şeyler söyledim Milk, kusuruma bakma. | Open Subtitles | انا قلت اشياء فظيعة ميلك وأنا اسف لهذا |
| Sana korkunç şeyler söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت اشياء مريعة لك |
| Kukun hakkında güzel şeyler söyledim ama. | Open Subtitles | انا قلت اشياء جيدة عن مهبلك |
| İstemediğim şeyler söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت اشياء لم أقصدها |
| - Onun hoşuna gitmeyen şeyler söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت اشياء لم يتقبلها |