| İsteyerek veya istemeden özgürlüğümüze ait son kaleyi de kaybetmekten korkuyorum, yani zihin mahremiyetimizi. | TED | أنا قلقة من أننا سوف نتخلى طوعًا أو كرهًا عن معقلنا الأخير للحرية، وهو خصوصيتنا العقلية. |
| Kuzenimin çok kısa kesmesinden endişeleniyorum. | Open Subtitles | أوه. أَنا قلقة من أقربائي أن يجعلوا شعره قصير جدا. |
| Bilim bölümüne gittiğinde senin için çok endişelendim. | Open Subtitles | كنتُ قلقة من أجلكِ حقاٌ عندما ذهبتي إلى جناح العلوم |
| Ben üzgünüm çünkü babamın nasıl karşılayacağı konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | أنا منزعجة لأنني قلقة من كيف سيتقبل أبي الأمر. |
| Ayrıca devrimin yayılmasından endişe duyan diğer ülkelerdeki otoriter hükûmetlerin dikkatini de çekti. | TED | وأيضاً جذب الأنتباه الى الحكومات الإستبدادية في بعض الدول التي كانت قلقة من انتشار الثورة. |
| Senin yapacağından korktum ama ben yaptım. | Open Subtitles | لقد كنت جد قلقة من أنك من ستفعل هذا لكن أنا من فعل ذلك |
| - Tamam, bekle. - Haydi. Trene binmeye mi korkuyorsun? | Open Subtitles | أجل انتظر قليلاً هل أنت قلقة من ركوب الآلة ؟ |
| Galiba şu cadaloz kız arkadaşın Casper aşkınla kaçıp gitmiş olmandan endişeleniyor. | Open Subtitles | أعتقد أن حبيبتك الساحرة قلقة من أنك تهرب رفقة مع حبيبتك الشبحية! |
| - Yemek yüzünden gergin misin? | Open Subtitles | هل أنت قلقة من العشاء ؟ |
| Mirasına ulaşman konusunda endişeli miydi? | Open Subtitles | وقالت انها قلقة من أن تضطر الحصول على الميراث الخاص بك؟ |
| Yok ya. Sadece, anlaşmamızı unutmasından korkuyorum. | Open Subtitles | لا غير ممكن, إنني فقط قلقة من كونه قد نسى العقد |
| Bu Doğu Avrupalılar'ın sigara içişini gördükçe çatışmaya kadar dayanamayacaklarından korkuyorum. | Open Subtitles | الطريقة التي يدخن لها هؤلاء الأوربوين الشرقيون أنا قلقة من أنهم قد لا يكونوا قادرين على البقاء عندما يبدأ إطلاق النار. |
| Kendine kötü bir şey yapacak diye çok korkuyorum. | Open Subtitles | أنا قلقة من أن تفعل شيئًا خطيرًا على هذا المعدل |
| Ben sadece... Babamla falan ilgilenirken bütün bunlar için vaktin olmayabilir diye endişeleniyorum. | Open Subtitles | انني فقط كما تعلمين قلقة من عدم توفر الوقت لتفعلي كل هذا؟ |
| Bu safhada, vücudun zayıflamasıyla birlikte kalbin de zayıflayacağından ama defibrilasyonun buna izin vermeyeceğinden endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقة من أن الجسد يتداعى ثم يتبعه القلب |
| Çünkü, annenizin ilaçlarını değiştirdiklerinden endişeleniyorum. | Open Subtitles | لأنّني قلقة من أنّه يقوم بتبديل أدوية والدتكِ |
| Deli olduğumu düşüneceksin diye çok endişelendim. | Open Subtitles | وأنا كنت قلقة من أن تكون قد ظننت أنني مجنونة |
| Sadece bunların çocuklarımızı nasıl etkileyeceği konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | أنا فقط قلقة من كيف سؤثر هذا على الأطفال |
| Ben Noxon bulma konusunda endişe olacaktır. Sen Billie tasarruf endişe. | Open Subtitles | أنا قلق من أجل البحث عن النكسون أنتِ قلقة من أجل حماية بيلي |
| - Seni incitmekten korktum. | Open Subtitles | أعلم عزيزتي لقد كنت قلقة من بأنكي قد تشعري بالأسى |
| Dinle, bu akşam eve giderken yolda ölebilirsin ve 20 yıl sonraki küçük bir baypas ameliyatından mı korkuyorsun? | Open Subtitles | إسمعي يمكن أن تموتي في السيارة على طريق المنزل الليلة و أنت قلقة من بضعة شحوم كل 20 سنة |
| Baba olma ilgini kaybettiğinden endişeleniyor. | Open Subtitles | انها قلقة من أنك تفقد الاهتمام بكونك أبا |
| Caroline, bu kameralar yüzünden gergin misin çünkü gitmelerini istersen... | Open Subtitles | (كارولاين)، أأنتِ قلقة من هذه الكاميرات، لأنّ لو أردتهم أن يرحلوا... |
| Neyse, ona aramızda yaşananları anlattım ve o da işte birbirimizle görüşmemiz konusunda endişeli. | Open Subtitles | على كلّ حال، لقد أخبرتها بما حدث بيننا و هي قلقة من رؤيتنا لبعضنا البعض بالعمل |
| Ve birilerinin onu izlemesinden korkuyor gibi etrafa bakmayı sürdürdü. | Open Subtitles | واستمرّت بالنظر حولها وكأنها قلقة من أن هناك شخص يراقبها |