| Orada Yaptığın şey oldukça aptal birşeydi. | Open Subtitles | لقد كان تصرفاً طائشاً ذلك الذي قمتِ به هناك |
| Başına gelenleri bastırmayı öğrendiğini söylerken Yaptığın şey bu muydu? | Open Subtitles | أهذا ما قمتِ به عندما قلتِ أنكِ تعلمتِ كيفية طمس ما حدث لك؟ |
| Her kuruşunu, ama bu Yaptığın şeyi temizlemeye yetmeyecektir. | Open Subtitles | كلّ بنس، وهو غير كاف لهذا العالم لينظف قذارة ما قمتِ به |
| Yaptığın şey gerçekten harikaydı. İçeri girdin ve ona yardım ettin. | Open Subtitles | كان رائعاً ما قمتِ به الدخول إليها و ابقائها مخدرة |
| Bugün Yaptığın her şeyin beni korumak için olduğunu da biliyorum. Biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنّ كل شئ قمتِ به اليوم كان لمحاولة حمايتي. |
| Yaptığın her şey için sana şahsen teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردتُ أن أشكركِ شخصيّاً على كلّ ما قمتِ به |
| Bu gece buraya geldikten sonra Yaptığın her şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج لمعرفة كل شيء قمتِ به منذ وصولك هنـا الليلة |
| Belli ki Yaptığın hata hayatını kökünden değiştirdi. | Open Subtitles | الخطأ الذي قمتِ به قام يتغيير مسار حياتك. |
| Acaba sen benim için Yaptığın bir romantik şey söyleyebilir misin? | Open Subtitles | أيمكنكِ تسمية شيء رومانسيّ واحد قمتِ به لأجلي ؟ |
| Yaptığın şeyi yapabilmenin tek sebebi her yere yayılan bir karanlığın olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد لتمكنكِ من فعل ما قمتِ به هو لوجود ظلمة تنتشر في كل مكان |
| Burada Yaptığın şeyin aynısını tüm şehirde de yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تفعلي ما قمتِ به هنا ببقية المدينة |
| Ama bu senin Yaptığın yanlışları, oğluna verdiğin kederi değiştirmez Catherine. | Open Subtitles | ولكنها لاتغير حقيقه الخطاء الذي قمتِ به الحزن الذي سببتيه لأبنك .. أبنك يا كاثرين |
| Yaptığın şeyi başka kimsenin yapamayacağını söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أقول أنّه لا يوجد أحد آخر بإمكانه القيام بما قمتِ به |
| O yüzden, Yaptığın hataları hatırlamalısın. | Open Subtitles | إذن عليكِ أن تفكري بشيء خاطئ قمتِ به |
| Bu, şimdiye kadar Yaptığın en ilginç şey olmalı. | Open Subtitles | قد يكون هذا أكثر ما قمتِ به إثارة على الإطلاق! |
| Dün gece Yaptığın şey için minnettarım. | Open Subtitles | أقدّر لكِ ما قمتِ به مهما يكن ليلة أمس |
| Yoldan çıkmış olabilirim, çünkü kesin olarak biliyorum ki ama düşünüyorum ki, Yaptığın her şeyle birlikte Yaptığın süre içinde, bir hayatı hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنا قد أكون ربما أتحدث خارج الموضوع لأنني لا أعرف تماماً لكن بالتفكير بكل ما قمتِ به وفعلتيه على المدى الطويل فأنتِ تستحقين أن يكون لكِ حياة |
| Bak sana söyleme şansım olmadı, ama bu Yaptığın cesaret işiydi. | Open Subtitles | اسمعي... لم أحظ بفرصة لكي أقول لك أنّ ما قمتِ به... عمل شجاع. |
| Sen de Yaptığın şeyi yapmaya mecbur değildin. | Open Subtitles | -لم تكوني مضطرّةً للقيام بما قمتِ به أيضاً |
| Bu şimdiye dek Yaptığın her şeyden daha önemli bir durum. | Open Subtitles | هذا أكبر من أيّ شيء قمتِ به من قبل. |