"قمنا بأخذ" - Translation from Arabic to Turkish

    • aldık
        
    Böylece, çeşitli sebeplerle, bu onkogeni aldık, mavi tümör işaretleyicisine bağladık ve embriyolara enjekte ettik. TED لذا لعدة أسباب ، قمنا بأخذ الجين الورمي وقمنا بتعليمه باللون الأزرق، وقمنا بحقنه في الأجنة
    Bu geleneksel işleme yöntemini aldık ve şekilleri kaydeden akıllı bir malzeme ile yapılan bir tasarım elde ettik. TED قمنا بأخذ هذه الطريقة التقليدية في الحياكة وصنعنا تصميما معمول بمادة ذكية والذي يُسجل الشكل.
    tersinden yapan ve bütün farklı hücreleri de belirleyen kişiler oluyorlar, ve şebekeyi ortaya koydular, biz bu şebekeyi aldık ve bir silikon çipin tasarımında plan olarak kullandık. TED واكتشفوا جميع انواع الخلايا ، واكتشفوا الشبكة ، نحن فقط قمنا بأخذ تلك الشبكة واستخدمناها كمخطط لتصميم رقاقة السيليكون.
    ama bu tümör gelişmesini etkilemiyor. Böylece kan serumundan biraz aldık, UCLA'ya yolladık, TED ولم يؤثر على نمو الورم. لذلك, قمنا بأخذ عينات دم, وارسلناها إلى UCLA
    İfadelerini aldık ama birkaç dakikanız varsa sizinle konuşmak istiyorlar. Open Subtitles لقد قمنا بأخذ ايفادتهم ولكن إذا كان لديك بضع دقائق للجلوس انهم يرغبون فى التحدث اليك
    Bunun akabinde çocukları kendi güvenlikleri için evden aldık. Open Subtitles وبعد ذلك، قمنا بأخذ الأطفال بعيداً عن المنزل
    Kız yatarken, biz de onun ayakkabısı aldık ve getirdik. Open Subtitles لذا قمنا بأخذ حذاءها من المنزل بينما كانت ترتاح
    Çocuk doktoru arkadaşlarımızdan bir olgu aldık, büyüme çizelgeleri konsepti. Biliyorsunuz, ne zaman bir çocuk doktoruna gitseniz, çocuğun fiziksel boyu ve ağırlığı ölçülür. TED حسنا, قمنا بأخذ نظام من أصدقائنا أطباء الأطفال, مبدأ جداول النمو. أنت تعلم, حينما تأخذ طفل لطبيب الأطفال, ويكون لديك طول الجسم, ووزنه.
    İki su, biraz da benzin aldık. Open Subtitles قمنا بأخذ 2 لتر من المياه والبنزين
    - Evet, onun kimliğini aldık. Open Subtitles أجل، قمنا بأخذ بطاقته
    Evet, ifadesini aldık. Open Subtitles أجل .. قمنا بأخذ أفادته
    Bu yüzden, kırmızı hücreleri aldık -- görüyorsunuz, kırmızı hücreler maviler tarafından, onları sıkıştıran hücreler tarafından sarılmış ve arkasında insanların etkisiz olduğunu düşündükleri madde var, ve şekli korumak için bir yapıya sahipti, ve biz de yıllar yıllar önce ilk kez elektron mikroskobuyla onun fotoğrafını çektik ve görüyorsunuz, aslında oldukça şirin bir hücre. TED لذا، قمنا بأخذ الخلايا الحمراء -- انتم ترون الخلايا الحمراء محاطة بالخلايا الزرقاء، الخلايا الأخرى تقوم بعصرها ، ومن خلفها هي المادة التي كان يظنها الناس خاملة، وهي تتخذ شكلا لتقوم بحفظ الشكل، لذا قمنا في البداية بتصويرها بالمنظار الالكتروني قبل سنوات عديدة، وكما ترون هذه الخلية شكلها جميل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more