|    kirli bomba yapmak için adamın elinde materyaller varsa zamanımız yetmeyebilir.    | Open Subtitles |     إن إستطاع تأمين مواد لصنع قنبلة قذرة , فربما إنتهى وقتنا    | 
|    Peki... kirli bomba ifade tarzı gerçekten yanlış bir kullanım.    | Open Subtitles |     . حسناً ، قولك قنبلة " قذرة " تعبير خاطيء    | 
|    Eğer gerçekten kirli bomba patlatmaya niyetlilerse, nükleer madde bunun sadece bir parçası.    | Open Subtitles |     ..إن كانوا حقا يريدون تفجير قنبلة قذرة . فإن المواد النووية ماهي إلا مكون واحد فحسب    | 
|    Kendisinin düşüncesine göre, bu çubuklardan büyük bir bomba inşa edilip, bu şehre saldırmak için kullanılacak.    | Open Subtitles |     الآن هو يعتقد أنهم سيبنون قنبلة قذرة لمهاجمة المدينة    | 
|    O zaman Bay Brody, Bay Gardner'ın itirazını kabul ediyorum ama pek umurunuzda olacağını sanmıyorum çünkü jürinin kucağına pis kokulu bir bomba bıraktınız ve şimdi kendinizi korumaya çalışıyorsunuz.    | Open Subtitles |     اعتراض السيد جارندر ولكن يبدو أنك لا تهتم لأنك رميت قنبلة قذرة أمام هيئة المحلفين والآن تبحث عن غطاء لما فعلت    | 
|    Radyoaktif bomba ile karşı karşıya kalma ihtimalimize binaen hazırlıklı olmalıyız.    | Open Subtitles |     سوف يكون علينا التحضر للتعامل مع احتمالية قنبلة قذرة    | 
|    Bizim, onların kirli bomba patlatacağını düşünmemizi istiyorlar.    | Open Subtitles |     . لقد أرادوا منا أن نظن بأنهم سيفجرون قنبلة قذرة    | 
|    O halde bir kirli bomba aramanız gerekecek.    | Open Subtitles |     فبعد كل هذا فإنك ستظل تبحث عن قنبلة قذرة    | 
|    kirli bomba yapımında kullanılıyorsa, asıl soru bomba nerede?    | Open Subtitles |     إذا كان من الممكن استخدامها لصنع قنبلة قذرة    | 
|    Şu kirli bomba olayı, kirli bomba değildi?    | Open Subtitles |     تلك القنبلة القذرة لم تكن قنبلة قذرة. أليس كذلك    | 
|    kirli bomba malzemesi. Vay canına! Yani...    | Open Subtitles |     إنها تصنع قنبلة قذرة يجب أن ترتاحي الآن لقد عملت بنصيحتك    | 
|    Belli bir miktarı kirli bomba yapımında kullanılabilir.    | Open Subtitles |     وبكمية كافية، يمكن إستعمالها لصنع قنبلة قذرة.    | 
|    Pekala, öyleyse kirli bomba değildi.    | Open Subtitles |     . حسناً ، إذن لم تكن قنبلة قذرة    | 
|    Hayır, Kobalt 60 kirli bomba yapmak için kullanacağın bir şey.    | Open Subtitles |     هذا يعني أننا لا نتحدث عن إنفجار نووي ؟ كلا الـ " كوبالت 60 " يستعمل لصنع قنبلة قذرة    | 
|    Bunu kesinlikle söyleyebilirim. Aldığımız bilgiye göre, bir kirli bomba.    | Open Subtitles |     . ( مما قيل لنا ، لربما قنبلة قذرة ( مشعة    | 
|    Doğru, fakat o haplar, binlerce insana zarar verecek güçte kirli bir bomba gücünde olabilirdi.    | Open Subtitles |     صحيح، ولكن يمكن لهذه الحبيبات تسليح قنبلة قذرة مع قدرة على إصابة الآلاف من الناس    | 
|    Doğru, fakat o haplar, binlerce insana zarar verecek güçte kirli bir bomba gücünde olabilirdi.    | Open Subtitles |     صحيح، ولكن يمكن لهذه الحبيبات تسليح قنبلة قذرة مع قدرة على إصابة الآلاف من الناس    | 
|    Bu poker fişi değil, radyoaktif bir bomba Frank.    | Open Subtitles |     هذه ليست مُجرد رقاقة بوكر، فرانك. إنها قنبلة قذرة لعينة.    | 
|    Söylenti, radyolojik bir bomba getiriyor görünüyor.    | Open Subtitles |     الإشاعة هو يبحث لجلب قنبلة قذرة.    | 
|    Çatlağın biri şehrin o yanından öbür yanına Radyoaktif bomba ile dolanıyor, bizi öldürmeye çalıştı hatta ve senin umurunda bile olmuyoruz.    | Open Subtitles |     مع قنبلة قذرة حاولت مسبقاَ قتلنا ولم تزني الأمور بعد    | 
|    Adam çok Radyoaktif bomba yapıyormuş galiba.    | Open Subtitles |     يبدوا كشخص يصنع قنبلة قذرة    |