| Polisler sokakta, ineklar labta. | Open Subtitles | في هذه القضية سنلتزم بالكتاب قوات الشرطة في الشارع, العينات في المخبر |
| Oradayken Kai'nin bir telefonuyla Polisler ve tüm adamları toplandı. | Open Subtitles | في ذلك المكان بسبب مكالمة من كاي إحتشدت قوات الشرطة ورجاله معا |
| Bu polis gücü, suikast olarak nitelendirilebilecek bir dizi vahşi infaz gerçekleştirmiştir. | Open Subtitles | قوات الشرطة هذه قد اقترفت سلسلة من الأعمال البربرية... إعدامات... أي أقصد: |
| İlave güvenliğe gereksinimimiz olacak, Afgan polis gücü için eğiterek... | Open Subtitles | سنتطلب قوات أمنية اضافية على تدريب قوات الشرطة الأفغانية. |
| Kamu Gücü deniyor. | Open Subtitles | "يُطلق عليهم "قوات الشرطة |
| Biz,polis kuvveti,arama izni olmadan birini tutuklayamayız. | Open Subtitles | حتى نحن قوات الشرطة لا نستطيع أن نعتقل أحدهم من دونما مذكرة توقيف |
| İyi akşamlar bayanlar ve baylar, Polis Şefi Disipio ve polis kuvvetlerinin saygıdeğer üyeleri. | Open Subtitles | السيدات والسادة، نائب رئيس الشرطه. وأعضاء الشرف من قوات الشرطة لدينا. |
| Yas içindeki bir topluluğa polisin müdahalesi, korkuyu empoze etmek için kuvvet kullanmak oldu: askeri polis korkusu, hapis cezası, para cezası. | TED | استخدمت قوات الشرطة التي واجهت الجموع في الصباح القوة لفرض الخوف: الخوف من الشرطة المسلحة، الحبس، الغرامات. |
| Kadına karşı şiddetin dorukta olduğu bir ülkede Hindistanlı bu barış koruyucuları yerel halktan bir sürü kadını da polis gücüne katılmaya özendirdi. | TED | فى بلد يمزقة العنف تجاة المرأة، قوات حفظ السلام الهندية ألهمت العديد من النساء المحليات للإنضمام الى قوات الشرطة. |
| Sizden isteğim her birinizin polis teşkilatında başarılı olmanız. | Open Subtitles | أتمنّا لكم النجاح في قوات الشرطة |
| Siz Polisler sadece zayıf değil beş para atmezsiniz. | Open Subtitles | ليس فقط ضعف بل إن جميع قوات الشرطة لا فائدة منها |
| Şimdi ise onlar modern Polisler oldular | Open Subtitles | وهم يشبهون قوات الشرطة الحديثة الان |
| Polisler şuan ilk bölgeyi kontrol ediyor. | Open Subtitles | قوات الشرطة تدخل البقعة الأولى الآن |
| O güne kadar olan olaylar, polis gücü ile yasanın getirdiği direktifler arasında kilitlenmişti. | Open Subtitles | حتي ذلك اليوم, قوات الشرطة كانت مغلولة الأيدي بالقانون الاعراف |
| Kısacası, dünyanın en büyük polis gücü senin fotoğrafına bakıp seni arıyor. | Open Subtitles | بشكل أساسي، أحد اضخم قوات الشرطة بالعالم لديهم صورتكِ ويبحثون عنكِ. |
| Ama bütün polis gücü kafayı yiyen anne ve babalarla uğraşıyor. | Open Subtitles | ... حسناً ، كل قوات الشرطة غارقة ... في بحر من الآباء الحيارى بجنون |
| Özel polis kuvveti vatandaşlarına hesap vermeyi gerekli görmez. | Open Subtitles | انظري، قوات الشرطة الخاصة ليس عليها التبرير لمواطنيها |
| Bosna'daki BM polis kuvveti'ne komuta etmesine rağmen, Hintli subayın elinde Savaş Suçluları İddianamesi Listesinin bir kopyası veya çalışır halde bir fotokopi makinesi bulunmamaktaydı. | Open Subtitles | و بالرغم من أنه يقود قوات الشرطة التابعة للأمم المتحدة بالبوسنة إلا أن الضابط الهندى فعلاً ليس لديه نسخة من قائمة المطلوبين أو حتى طباعة تعمل |
| Aşırı analizci, robot gibi soğuk biri polis kuvvetlerinin tam da ihtiyacı olduğu şey. | Open Subtitles | المحللون بشدة و باردون كالإنسان الآلي ذلك بالضبط ما تحتاجه قوات الشرطة! |
| Amerikan şehirlerinde polis kuvvetlerinin askeri hale gelmesi. | Open Subtitles | عسكرة قوات الشرطة في المدن عبر الولايات |
| Beklemede olan bir gurup var, polisin içinden bazı kişiler El Kaide'ye, saldırı planlamasında yardım ediyorlar. | Open Subtitles | هناك شبكة من الراقدين,وخطوط داخلية مع قوات الشرطة. |
| Yani, bunu adam gibi yapmak için tüm polis gücüne ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أعني ، لو أريد فعل هذا قد أحتاج لجميع قوات الشرطة |
| Sizden isteğim her birinizin polis teşkilatında başarılı olmanız. | Open Subtitles | أتمنّا لكم النجاح في قوات الشرطة |
| Ayrıca polisteki kayıtlarına baktım. | Open Subtitles | وأيضًا ألقيت نظرة على سجله في قوات الشرطة |