| İyi dedin oğlum, çok iyi dedin. | Open Subtitles | احسنتقولاً,يا بني.. احسنت قولاً للغايه.. |
| İyi dedin aynasız! Hepimiz polisi dinleyelim. | Open Subtitles | أحسنت قولاً هيا بنا جميعاً لنستمع لرجل الشرطة |
| İyi dedin evlat. Bunu iltifat kabul ediyorum. | Open Subtitles | أحسنت قولاً يا حفيدي خذ هذا كإطراء |
| Ne dediğini bilmiyorum ama eminim çok güzel bir şey söyledin. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما قلته، لكن أنا متأكد من أنه كان قولاً جميلاً |
| Güzel söyledin Odile. Ağzına sağlık. İşte bu yüzden bana ihtiyacın var. | Open Subtitles | أحسنتِ قولاً حقاً, أحسنتِ قولاً لهذا تحتاجيني |
| Güzel konuştun soylu kadın. | Open Subtitles | الذى يقود غضبى إلى ما فيه المصلحة أحسنتِ قولاً |
| - Bunu da söylemesi kolaydır. | Open Subtitles | والذي يكونُ عادةً أسهلُ قولاً من الفعل |
| Sen de deneylerin kadar çirkinsin." İyi dedin dedektif. | Open Subtitles | " تجاربك قبيحة مثلك أحسنتِ قولاً أيتها المُحققة |
| Ne güzel dedin, Homer. Şimdi pamuk eller cebe. | Open Subtitles | أحسنت قولاً يا (هومر)، والآن مع لحظة الكرم |
| - İyi dedin. - Bir anda ağzımdan dökülüverdi. | Open Subtitles | أحسنت قولاً لقد ألهمت ذلك |
| Evet, iyi dedin. | Open Subtitles | نعم. أحسنت قولاً. |
| - Birazcık dramatikti ama iyi dedin. | Open Subtitles | -هذا مثير قليلاً، ولكن أحسنت قولاً |
| Ronnie, tanıştığımıza sevindim. Güzel dedin. | Open Subtitles | (رونى)، مرحباً بك مجدداً، أحسنتى قولاً. |
| Bunu sen de söyledin dostum, işte bu yüzden senin sesine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أحسنت قولاً صديقي لذلك نريدك أن تكون صوتنا |
| İyi söyledin. | Open Subtitles | أجل، أجل. أحسنت قولاً. |
| Tamam, bu harika. Çok güzel söyledin. | Open Subtitles | حسناً, رائع أحسنت قولاً |
| Bunu gerçekten söyledin mi? - Bunu sevdim. | Open Subtitles | -أعجبني ذلك، فقد كان قولاً سنفورياً منك |
| İyi söyledin Shrimpie. İyi şanslar. | Open Subtitles | قولاً سديداً (شريمبي)، حظاً طيباً |
| Güzel konuştun Tobias! | Open Subtitles | أحسنت قولاً أيها الأخ توباياس |
| Mike, onları oradan çıkartmamız, söylemesi yapılmasından kolay olan şeylerden birisi. | Open Subtitles | اسمع (مايك) إخراجهم من هناك سيقول قولاً أسهل من فعل |
| Ağzına sağlık. | Open Subtitles | أحسنت قولاً |
| - Bravo, Tom! - Güzel bir konuşmaydı, Tom! | Open Subtitles | (ممتاز يا (توم - (أحسنت قولاً يا (توم - |