"قُبض" - Translation from Arabic to Turkish

• tutuklandı
• yakalandı
• yakalanmış
• yakalanırsak
• tutuklanmış
• Yandın
• yakalandım
• yakalanırsam
• Tutuklandığında
• tutuklanan
• yakalandın
• yakalanırsa
• tutuklandım
• yakalandılar
• yakalandığını

İçimizden yüzlerce kişi Cylonlar tarafından toplandı tutuklandı, sorguya çekildi, işkence gördü.
لقد قُبض على المئات منا بواسطة السيلونز ووُضعوا بالسجن .. لإستجوابهم وتعذيبهم

Sonra yakalandı ve şimdi sonraki adımlarını planlamaya çalışıyor.
ومن ثم قُبض عليه، ويحاول الآن تحديد الخطوات اللاحقة.

Babası 9. yaş gününden bir gün önce yakalanmış. Hapiste ölmüş.
لا, فأبوها قُبض عليه قبل عيد ميلادها التاسعِ بيوم ومات في السجن

yakalanırsak, ben iki kişinin ölümünden sorumluyken sen birşey yapmamış sayılırsın.
إذن إذا قُبض علينا، سأكون قتلت اثنين وأنت لم تفعل شيئاً.

Kaçakçılık ve karaborsacılık yüzünden 3 kez tutuklanmış.
قُبض عليه ثلاثة مرات للتهريب والبيع فى السوق السوداء

Yandın.
قُبض عليك

İyi de koşardım ama yakalandım ve 15 yıl yedim.
حظيتُ بفترة جيدة، ولكن قُبض عليّ وسجنت 15 عامًا

Uyuşturucu satıcılarıyla yakalanırsam olay biter.
إن قُبض علي في منزل تتم فيه التجارة بالمخدرات، سينتهي أمري.

Tutuklandığında, hastanede bir kadın vardı. Parayı ödedi.
كانت هناك امرأة بالمستشفى عندما قُبض عليه ، دفعت فاتورة علاجه

Gen. Moon tutuklandı. Cezası dün gece kesinleşti.
جنرال مون قُبض عليه المؤكد ان هم عملوا انقلابا عليه الليلة الماضية

General Moon tutuklandı. Cezası dün gece kesinleşti.
جنرال مون قُبض عليه المؤكد ان هم عملوا انقلابا عليه الليلة الماضية

İnsanlar dün gece tutuklandı. En azından bunu anlıyor musun?
لقد قُبض على بعضهم هنا الليلة الماضية ..

Anında saldırıya uğradı ve yakalandı. Yanındaki hemen hemen her gezgin arkadaşı öldürüldü.
هوجم في الحال و قُبض عليه، قُتل أغلب رفاق سفره تقريباً

45'likle yakalandı ki bu kurbanımızdaki iz ile oldukça örtüşüyor.
أجل، قُبض عليه وبحوزته عيار 45. الذي صدف أنّه نفس عيار الرصاص الذي وُجد في ضحيّتنا.

Eli kanlı yakalanmış ve ömür boyu hapse çarptırılmış.
قُبض عليه بالجرم المشهود وحُكم عليه مؤبد

Seni firardan asarlar. Tabi yakalanırsak.
ـ إنهم سيشنقونك لإنشقاقك ـ فقط إن قُبض علينا

20 yıl önce, mahalle çocuklarını haraç toplamakta kullandığı için tutuklanmış.
منذ 20 عام، قُبض عليه بتهمة إستغلال أطفال الحيّ في جنيّ الأموال

Yandın!
قُبض عليك !

Ben aptallığım yüzünden yakalandım.
لقد قُبض عليّ لأنني كنتُ أحمقًا.

Ben de onu dışarı sızdırmaya çalışırken yakalanırsam Nelson Mandela'nın başına gelenleri biz de yaşarız hatta Steve'in başına gelenleri bile olabilir.
إذا قُبض عليّ وأنا اهٌرب ما كتبته، فكلانا سيلاقي مصير نيلسون مانديلا ...أو كما او كما تعلم ما حدث لستيف

Eskort Tutuklandığında arabada başka biri varmış.
كان هناك ثمّة شخص آخر في السيّارة، حينما قُبض على المرافقة

İlk kasette geçen gün tutuklanan iki şüphelinin ölüm tarihi ve zamanı belirtiliyordu.
يحتوي الشريط الأول على موعدي وفاة اثنين من المتهمين اللذين قُبض عليهما مؤخرًا

Diyelim yakalandın? O zaman yerine birini bulmak zorunda kalırız.
إذا قُبض عليك سنستبدلك بأية حال

Ve yakalanırsa, mülkleri krallığın eline geçecek.
وإذا ما قُبض عليها فسوف تُصادر أملاكها بواسطة الأسقفية

Berbat. Dün gece tutuklandım ve bütün geceyi hücrede geçirdim.
"الحال سيئة، لقد قُبض عليَّ ليلة البارحة وقضيت الليلة في الزنزانة"

- Öyleyse ya yakalandılar, ya da öldüler. Daha ne kadar bekleyeceğiz?
إمّا أنّه قُبض عليهم أو قُتلوا إذاً، فكم سننتظر بعد؟

Bir de ocak ayında bir müşterisi ile birlikte çevirmede yakalandığını biliyorum.
وأعلم أنه قُبض عليها برفقة زبون في يناير