| - İstediğin buysa yap. | Open Subtitles | إذا كان هذا ما تريد أن تفعل، إذاً قُم بهذا |
| Bugün beyaz çocuk. Bunu bugün yap Michael. | Open Subtitles | اليوم، أيها الفتى الأَبيض قُم بهذا اليوم يا مايكل |
| git ve onun için elinden gelen her şeyi yap, ben de yemin ediyorum ona eroini veren kişiyi bulacağım! | Open Subtitles | إذهب الآن و قُم بكل ما يُمكنُ لأجلِه، و أُقسمُ لك سأعرفُ مَن أعطاهُ ذلك المخدر |
| Sadece işini yapmaya devam et. | Open Subtitles | أستستخدمهم بدلاً منى بتمرين الرماية ؟ فقط قُم بعملك |
| Beni Chromartie'ye geri götür ve ilaçlarımı ver, yoksa öldürürüm seni. | Open Subtitles | قُم بإرجاعي إلى " كروماتي وأحضر لي عقاقيري أو سوف أقتلك |
| şunu dosyalar mısın lütfen. Gidip saçımı düzeltmeliyim. | Open Subtitles | قُم بوضع هذه في ملف رجاءًا يجب أن أصلح شعري |
| Bana bir iyilik yap. Bana zaman kazandırmak için bahisleri azalt. | Open Subtitles | فقط أسدِ لي معروفاً ، قُم بتأجيل الرهان حتى تمنحنى المزيد من الوقت |
| Ayarlamaları yap. Ama sakın Martha öğrenmesin. | Open Subtitles | قُم بالترتيبات اللازمة و لكن لا تدع مارثا تكتشف بخصوصها |
| Üzgünüm, devam et. Devam et, konuşmanı yap. | Open Subtitles | .انا في منتصف حديثي .تفضل , قُم بإكمال حديثك |
| Öyleyse testlerini yap, dostum. Çünkü sığır eti. | Open Subtitles | حسناً , قُم بإجراء الاختبار فقط , لانه لحم بقر |
| yap, yap, yap! yap, yap, yap! | Open Subtitles | قُم بها، قُم بها، قُم بها قُم بها، قُم بها، قُم بها |
| Saat işliyor. Anahtarları sana verdiler. Görevini yap evlat. | Open Subtitles | الوقت يمرّ، ولقد أعطوك المفاتيح، قُم بواجبكَ يا بنيّ. |
| Benim için son bir iş yap, yukarı çıkma hakkını kazan. | Open Subtitles | قُم بمهمة أخرى ليّ وستكسب طريقك إلى هناك. |
| - Uzun saçlı, koca memeli. - Onun için yap o zaman. | Open Subtitles | ذات شعر طويل ونهود كبيرة قُم بذلك من أجلِها |
| Bir kez olsun bir işe yara. Uçağın plânını çıkar ve ölüleri tespit et. | Open Subtitles | أحضر الكاميرا ، ثم قُم بتصوير الطائرة ثم الموتى بعض الصور |
| - Bulduğunda da yalnızca bana haber ver. - Güveninizi boşa çıkarmayacağım efendim. | Open Subtitles | ـ عندما تفعل ، قُم بتبليغي ـ لن أخذلك يا سيدي |
| Komutan gelmeden görüntüle şunu. | Open Subtitles | قُم بتصوير هذا قبل عودة القائد. |
| Lütfen evinizi tahliye edin ve ateşten mümkün olduğunca uzağa gidin. | Open Subtitles | من فضلك قُم بإخلاء منزلك وابتعد عن النيران بقدر ما تستطيع |
| Şimdi ayağa Kalk şu hortumu al ve söylediğim zaman yolu sula. | Open Subtitles | قف، الآن فى التو.ّ التقط هذا الخرطوم وحينما أناديك قُم برش الشارع. |
| Tansiyonunu ölçün. Oksijen değerlerine bakın. hadi. | Open Subtitles | قُم بقياس ضغط دمّها، و أحضِرها لجهاز تركيز الأوكسجين الجزئي، هيّا، هيّا |
| Ben kur değerini hackleyeyim, sen de parayı makineye yükle. | Open Subtitles | لقد قُمت باختراق المُعدل أنت قُم بتحميل النقد إلى الآلة |