| Karısın olarak onunla gidebilirsiniz ya da kendinizi dul olarak ilan edip bu engelden kurtulabilirsiniz. | Open Subtitles | كزوجته، أنت قد تذهبين معه أو أنك تعلنين نفسك كأرملة وتكوني حرة من عائقك |
| Onun yerinde olsam, param için peşimde koşan erkeklerle birlikte çekici bir dul olarak Londra'da yaşardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانها كنت سأستقر فى (لندن) كأرملة باهرة مع كل السادة الذين يطاردونى من أجل مالى |
| Kendini dul olarak ilan edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إعلان نفسك كأرملة |
| Ama Wessex'e bu yeminlerin dulu olarak gideceğim kutsanmadıkları kadar ciddi | Open Subtitles | لكني سأذهب إلى (ويسيكس) كأرملة من هذه النذور |
| Evet ama Randall'ın dul eşi olarak mülkiyet haklarına ve subay emekli maaşına sahip olur. | Open Subtitles | نعم، لكن كأرملة راندال، يحق لها أن ترث ممتلكاته وراتبه التقاعدي |
| Ve bir dul olarak. | Open Subtitles | كأرملة. |
| - Washington'ın dulu. | Open Subtitles | - " كأرملة " واشنطن - |
| Büyüleyici bir dul olmuşsun, kız kardeş! | Open Subtitles | أنت تبدين كأرملة حرامي . |
| Kocamın dul eşi olarak hazine benim hakkım. | Open Subtitles | كأرملة زوج |