| Benim gibi kadınlar olmasaydı senin gibi şırfıntılar hayat boyu dizlerinin üzerinde olurdu. | Open Subtitles | إن لم يكن هناك نساءٌ مثلي ساقطات كأمثالك كنّا سيقضين حياتهنّ على ركبهم |
| Sizin gibi insanlardan kurtulduğumuzda, | Open Subtitles | لكن في الماضي كنا نتخلص من الناس, كأمثالك |
| Sizin gibi onu neşelendirecek arkadaşının olması ne güzel. | Open Subtitles | إنه لأمر حسن أن يكون لديه أصدقاء كأمثالك لكي يرفع من معنويّاته |
| Bildiğin gibi, senin gibi yasadışı yabancılar kendi insanımızın iyiliği adına ülkemiz için bir şeyler yapmaya zorlanıyorlar. | Open Subtitles | كما تعرف ، الاجانب غير الشرعيين كأمثالك يقام بترحيلهم خارج بلادنا لصلحة ناس اخرون |
| Burayı senin gibi bir çakala bırakmak istemedim. | Open Subtitles | لكني لم أرغب بتركب المكان لثعالب كأمثالك |
| Yeteri kadar açı çekti senin gibi düzenbazlar yüzünden. | Open Subtitles | إنَّها عانتْ بما فيه الكفاية علي أيدي أشخاص أوغاد كأمثالك |
| Aslında senin gibi tek ayağı sakat zayıf insanları korumak için kendimi tehliye atmam işimin bir parçası. | Open Subtitles | أن أضع نفسي في مواقف صعبة لأحمي الأشخاص الضعفاء كأمثالك من الناس ولديهمعجزفي سيقانهم... |
| Dünya senin gibi adamlarla dolu. | Open Subtitles | العالم ملئ بأشخاص كأمثالك |
| Firmamız, sizin gibi kredi durumlarını gözetim altında tutmak isteyen kişiler için özel güvenlik çözümlerimiz bulunmakta. | Open Subtitles | ينبغي ان تعي ان شركتنا متخصصة في حماية ائتمان العملاء كأمثالك اللذين يريدون مراقبة نتائج ائتمانهم ينبغي ان تعي ان شركتنا متخصصة في حماية ائتمان العملاء كأمثالك اللذين يريدون مراقبة نتائج ائتمانهم ينبغي ان تعي ان شركتنا متخصصة في حماية ائتمان العملاء كأمثالك اللذين يريدون مراقبة نتائج ائتمانهم |
| Ama böyle buranın sahibi gibi yavşak yavşak yürüyemezsin. | Open Subtitles | لكنهُ لا يقابل حمقى كأمثالك |
| Sadece senin gibi bir salak bunu anlayamaz. | Open Subtitles | ما عدا الأحمق كأمثالك من لا يرى ذلك ! |