"كأول" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilk
        
    • ilkmiş gibi
        
    Medine'nin ilk camii gibi, tüm toplumun yardımı ile yapıldı. Open Subtitles كأول مسجد بنى فى المدينة وبمساعدة من أفراد المجتمع ككل
    Yarın ilk iş olarak bunu video teknisyenine götür. - Evet. Open Subtitles خذ هذه إلى تقينة الفيديو كأول عمل تقوم به في الصباح
    Beraber ilk çalışmamız o kadar da kötü değildi, ne dersin? Open Subtitles لم يكن ذلك سيىء كأول عمل نقوم به معاً, ما رأيك؟
    Aramızdaki her şey ilkmiş gibi olsun istiyorum. Open Subtitles أريد كل شيء بيننا ان يكون كأول مرة.
    Her seferinde sanki ilkmiş gibi. Open Subtitles ..كل مرة هي كأول مرة
    Eğer ona ilk ben dokunursam, ilk ben yakaladım sayılır, değil mi? Open Subtitles أذا كنت أول من يلمسه هل سيحسب كأول حالة قبض لي, صحيح؟
    Davalı ilk tanık olan Lucifer Morningstar'ı tekrar çağırmak istiyor. Open Subtitles كأول شاهد لها، ان الدفاع أن تشير إلى إبليس مورنينغستار.
    Bu yönde buradan bir buçuk kilometreden az mesafede 1853'de bir İskoçyalı iğne ve şırınganın ilk patentlerini aldı. TED من هنا في هذا الاتجاه ب أقل من ميل، في العام 1853 قام رجل إسكتلندي بتسجيل الإبره والمحقنة كأول براءة اختراع لهُ.
    On dokuz yaşıma girdiğimde, kariyerime ilk kadın foto muhabiri olarak Gazze Şeridi'nde Filistin'de başladım. TED عندما بلغت التاسعة عشر، بدأت حياتي المهنية كأول أنثي تعمل كمصورة صحفية في قطاع غزة في فلسطين.
    2007 yılında Danimarka parlamentosunda milletvekili olmak için seçime katıldım, bir azınlıktan gelen ilk kadınlardan biriydim. TED في 2007، ترشحت لخوض انتخابات البرلمان الدنماركي كأول امرأة تنتمي إلى الأقليات.
    Bu saat şimdi FDA tarafından da nörolojide onay alan ilk akıllı saat olarak onaylandı. TED وقد حصل على موافقة إدارة الغذاء والدواء كأول ساعة ذكية تحصل على موافقة في المجال العصبي.
    Bugün Sor Juana Amerika'daki ilk feminist olarak kabul edilmektedir. TED اليوم، اعتُرف بسور خوانا كأول نسوية في الأمريكيتين.
    Yaşamımdaki hiçbir şey benim burada Amerika Birleşik Devletlerinin ilk Afrika kökenli Amerikalı başkan eşi olarak durmamı tahmin ettiremezdi. TED لا يوجد شئ في مسار حياتي قد يتوقع أنني سأقف هنا كأول سيدة أفريقية أمريكية ، السيدة الأولى للولايات المتحدة الامريكية.
    Bir kopyasını da sabah ilk iş Berlin'e göndertiyorum. Open Subtitles و سأقوم بارسال نسخة مطاببقة منها الى برلين كأول شيء أفعله في صباح الغد
    Rahip! Bu yeni ülkedeki ilk icraat olarak bu nikahın mümkün olduğunca çabuk gerçekleşmesi için hazırlan. Open Subtitles أيها الكاهن، كأول عمل لنا في هذه الأرض الجديدة
    Bu, gezegene yapılan ilk insanlı yolculuk. Open Subtitles . و سجلت كأول محاولة لوصول الإنسان لهذا الكوكب البعيد.
    Gidişin, içimdeki seni yeniden bulmamı sağladı ilk günkü gibi, el değmemiş. Open Subtitles هجركِ لي جعلني أعثر عليك بداخلي مجددا، تماما كأول يوم التقينا
    Asidin belkemiğine ilk defa çarpması gibi çarpmıştı. Open Subtitles لقد هربت زاحفاً كأول مرة أتناول فيها المخدرات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more