| Anlayamıyorum, bence daha çok bir tatil gibi. | Open Subtitles | يبدو أكثر كإجازة هل قابلت في حياتك والدين فارسيين خائبي الظن؟ |
| Görüşme yaptığımız pek çok kız bunu paralı bir tatil olarak görüyor. | Open Subtitles | حسنٌ، الكثير من الفتيات اللواتي قابلناهن يرون هذا كإجازة مدفوعة الأجر |
| Neyse, biraz tatili hak ettiniz bence. | Open Subtitles | على أيّ حالٍ، أعتقدُ أنّكَ تستحقّ بعض الوقت كإجازة. |
| Bu tatili gerçek hayatımızdan bir süre uzaklaşmak için yaptık ama sanki oradayken birbirimize daha fazla bağlanmıştık. | Open Subtitles | أعلم إنها كانت كإجازة من حياتنا الحقيقية، ولكن... شعرتُ كانما كنا عالقين عندما كنا بعيدين عن البيت. |
| Sadece Paskalya cumasında tatilsin. | Open Subtitles | ستحصل فقط علي "الجمعة الطيبة" كإجازة. |
| Ocak'ın ikinci haftasında birkaç günlük izne çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب في تقديم طلب الآن لبضعة أيام كإجازة في الإسبوع الثاني من يناير |
| - Bir hafta tatil yapabiliriz. | Open Subtitles | حسنا , يمكنك أخذ أسبوع كإجازة ثم تعود |
| Bu harika bir fikir, Brian. Küçük çaplı bir tatil gibi olur. | Open Subtitles | هذه فكرة رائعة يا (براين)، سيكون الأمر كإجازة صغيرة |
| Bilirsin, bu bir çeşit tatil gibi. | Open Subtitles | -أتعرفين .. إنها نوعاً ما كإجازة |
| İş yaparak geçirilen gerçek tatil. | Open Subtitles | تماماً كإجازة سائق الحافلات |
| Yani hayat senin için yaz tatili gibi zaten. | Open Subtitles | -لذا فأن حياتك كإجازة صيف الأن -حسناً , شكراً |
| Ian'in bir haftalik tatili vardi. Aramadi bile, geri de gelmedi | Open Subtitles | (إيان) أخذ أسبوعاً كإجازة من الجامعة إنه حتى لم يتصل بنا, و لم يعد |
| Yaz tatili gibi mi? | Open Subtitles | كإجازة صيفية؟ |
| Sadece Paskalya cumasında tatilsin. | Open Subtitles | ستحصل فقط علي "الجمعة الطيبة" كإجازة. |
| Biraz izne ihtiyacın varsa eminim ki bir şekilde çözebiliriz. | Open Subtitles | لو أردتي بعض الوقت كإجازة أنا متأكدة أننا يمكننا تدبير شيء ما |