| Belli ki eskisi yeterince iyi değilmiş. | Open Subtitles | من الواضح أن القديم لم يكن جيدًا كافيةً. |
| Harvard'ta sergilediğin hoşnutsuz tavırlar görevini aldırmayışına dair yeterince delil olmalıydı. | Open Subtitles | سلوكك السيئة كانت دليلاً كافيةً "لإهمالك واجباتك في "هارفورد |
| Yakında bu şehir de onun için yeterince büyük olmayacak. | Open Subtitles | قريبا , هذه البلدة لن تكون كافيةً لها. |
| Ya bunu planlamamışsa, ya konuyla ilgili yeterince senaryo ya da kitap okumamışsa? | Open Subtitles | ماذالولم تكنلديهخطةأو... أو غير مهيّأ للتعامل مع السيناريو الصعب أو لم يقرأ كُتُباً كافيةً عن هذا الأمر ؟ |
| yeterince yarasa bulamamama rağmen neticesine baksanıza. | Open Subtitles | لم أجد خفافيش كافيةً, فانظر ما حل بي! |
| Alan bu zavallı çoçuğa yeterince ilgi gösteriyor musun? | Open Subtitles | (الن)، ألا يملك هذا الطفل المسكين نقاطاً كافيةً ضده؟ |