| "Şimşek gibi gürleyen kalbi sarar | Open Subtitles | تطوق قلب يقرع كالرعد |
| Şimşek gibi bir ses duyduk. | Open Subtitles | سمعنا صوت كالرعد.. |
| Beni iyi dinle Luke, yıldırım gibi gidersen Şimşek gibi çakılırsın. | Open Subtitles | أتعلم شيئاً يا (لوك) إذا كنتَ تقود كالبرق أنك ستتحطم كالرعد و أنا لن أسمح لكَ أن تحطمنا معاً |
| "gök gürültüsü gibi göklerden gürler yıldırımlar gibi şarkı söylerdin. | Open Subtitles | لقد كنت مسموعاً من السماء كالرعد |
| Silah sesleri tepeler boyunca uğuldayıp gürler. | Open Subtitles | صوت إطلاق النار يدوي كالرعد عبر التلال |
| Güneşi yıldırım gibi doğduran nedir? | Open Subtitles | ما الذي يجعل الفجر يشرق كالرعد ؟ |
| "yıldırım kadar parlak ruh hali." | Open Subtitles | "لا يمكن لأحد أن يضع يداً عليها" "الفتاة تتألق كالرعد" |
| Aslında demem o ki gök gürültüsü ve şimşek çekiç ve çivi gibi epey iyi bir ikili olduk. | Open Subtitles | في الحقيقة، نحنُ فريقًا جيّد كالرعد والبرق، المطرقة والمسامير |
| "yıldırım kadar parlak ruh hali. | Open Subtitles | "لا يمكن لأحد أن يضع يداً عليها" "الفتاة تتألق كالرعد" |
| Şimşek yiyip, gök gürültüsü sıçmalısın, evlat. | Open Subtitles | عليك ان تصبح قويا كالرعد يا بني |
| gök gürültüsü kadar güçlü vurun. | Open Subtitles | الهجوم قوي كالرعد |