| Kızgınsan, sinirliysen düşünemezsin ölü gibi olursun. | Open Subtitles | تغضبُ ،تحبطْ، لا يمكنكَ أن تفكر، وأنت رائع عندما تكون كالميت. |
| Sana söylüyorum, o şeyin üzerinde ölü gibi uyudum. | Open Subtitles | أنا أنام على تلك الأشياء كالميت |
| Ama sen ölü gibi yaşıyorsun. | Open Subtitles | ولكنك في حياتنا كالميت |
| Charles, Elizabeth ve bayan Calmette'nin arasına. | Open Subtitles | "تشارلز" ما بين "إيليزابيث" والسيدة "كالميت" |
| Bayan Calmette'yi tanıyorsun. | Open Subtitles | تعرفين السيدة "كالميت" |
| Ama sen ölü gibi yaşıyorsun. | Open Subtitles | ولكنك في حياتنا كالميت |
| Bu arkadaş ölü gibi duruyor. | Open Subtitles | إنه يبدو كالميت |
| Gece, ölü gibi uyudum. | Open Subtitles | كنت غافيا كالميت خلال الليل |
| ölü gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو كالميت |
| Londra'da Cerrahlar Kraliyet Koleji Başkanı Sör William MacCormac'in hocalık yaptığı St. Thomas Hastanesi'nde ve Fransa'da Albert Calmette'nin hocalık yaptığı Pasteur Enstitüsü'nde eğitmenlik ve hekimlik yaparak geçirmiş. | Open Subtitles | في مستشفى "سانت توماس" في لندن (تحت إشراف السيد (وليام ماكورماك رئيس الكلية الملكية للجراحين في معهد باستور بفرنسا تحت (إشراف (ألبرت كالميت |