| Başhekim Callendar kesin numara yaptığımı söylemiştir. | Open Subtitles | الرائد كالندر أخبرك أنني أفتعل المرض بلا شك |
| Başhekim Callendar kimseye güvenmez, İngiliz ya da Hintli. | Open Subtitles | الرائد كالندر لا يثق بأحد بريطاني أو هندي |
| Başhekim Callendar'a söylemeyin ama geçen yıl rapor alıp Kalküta'ya gittim. | Open Subtitles | يجب أن لا تخبر الرائد كالندر العام الماضي أخذت إجازة مرضية وذهبت إلى كلكتّا |
| Bay Callender'ı arıyorum. Burada olduğu söylenmişti. | Open Subtitles | أنا أبحث عن السيد.كالندر قُيل لي أنه هنا |
| Operatör, Houston, Teksas'ta bulunan Bay Martin Callender ile uzun mesafe görüşmesi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | سنترال,أريد مكالمة خارجية شخصية ...للسيد.مارتن كالندر ...بهيوستن,تكساس, رجاءً |
| Bayan Calendar olayında durduğun gibi. | Open Subtitles | كما فعلت فى المرة الآخيرة مع مس كالندر |
| Sanırım Bayan Callendar'la karşılaştı. Onun arabasına benziyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنها قابلت السيّدة كالندر , كأنها سيّارتها؟ |
| Zavallı kızın vadiden inişine şahit olan Bayan Callendar ve mağdurun kendisi. | Open Subtitles | السّيدة كالندر التي شَهدَت هبوط الفتاة أسفل الوادي والضحيّة نفسها |
| Az önce Başhekim Callendar'dan bir haber geldi. | Open Subtitles | وصل هذا لك للتو من الرائد كالندر |
| Başhekim Callendar'a gözle görülür bir iyileşme gösterdiğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | ........ ا يجب أن أخبر الرائد كالندر أنك حالتك تحسنت بشكل ملحوظ |
| Callendar da sorabilir. | Open Subtitles | بإمكان كالندر أن يسألها هذا السؤال |
| - Başhekim Callendar'ın emri. | Open Subtitles | أوامر الرائد كالندر |
| Bayan Callendar'la pek işim olmaz fakat bir reviri ziyaret ediyormuş. | Open Subtitles | السّيدة كالندر تزور العيادة |
| Sonra Bayan Callendar'la birlikte çekip gittiler. | Open Subtitles | ثمّ ذهبت هي والسيّدة كالندر |
| Callendar onu ilâçla sakinleştirdi ve birkaç gün bu şekilde bekletecek. | Open Subtitles | آل كالندر تبرعوا لرعايتها |
| Turton emekli olmuş, Callendar'ı da sepetlemişler. | Open Subtitles | تورتون متقاعد تم تولية كالندر |
| Bay Martin Callender ile randevum vardı. | Open Subtitles | لدي موعد مع السيد مارتن كالندر |
| Sanırım az önce çıktı. Mösyö Callender orada. | Open Subtitles | أعتقد أنه غادر اه.ها هو سيد كالندر |
| Bay Callender'a hiç telefon geldi mi? | Open Subtitles | هل سيد.كالندر تسلم إتصال تليفوني؟ |
| Seni Calendar Oteline götürmeme izin ver. | Open Subtitles | دعين اصطحبك إلى فندق كالندر |
| Bayan Calendar'la beraber... | Open Subtitles | أنا والآنسة (كالندر) ذاهبون... |