| Memur Cantor'ın onları öldürmek için emir aldığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل أنت تقترح بأنه تم أمر الضابط كانتور بقتلهم ؟ |
| Georg Cantor'un dediği gibi, tekrarlama sonsuza dek devam eder. | TED | لذلك الأمر تماما كما قال جورج كانتور ، العودية تستمر إلى الأبد. |
| Cantor'un zamanındaki büyük matematikçilerin çoğu bu durumdan hiç hoşlanmamıştı. | TED | بعض عمالقة الرياضيات في زمن كانتور كانوا منزعجين من هذه الأشياء. |
| Aynı Cantor gibi, sonu sanatoryumda biten ağır bir çöküntü yaşadı | Open Subtitles | أصيب بانهيار عصبي كبير. وانتهي به الحال في مصحّة مثل "كانتور". |
| Jeffrey Kantor'u araştıracak vaktim oldu. | Open Subtitles | (المصدر الهندسي لـ(العاصفة الرملية) ، (جيفري كانتور |
| Babası Cantor Fitzgerald'ta ortaktı. | Open Subtitles | إن والدها كان شريكا في شركة كانتور فيتزجيرالد. |
| Ben bir anksiyete krizi gecirdim ve Cantor ofisinde uyandim. | Open Subtitles | كان لي هجوم القلق واستيقظت في مكتب كانتور. |
| Cantor'ı bilgilendirme işini kim hallediyor? | Open Subtitles | من الذي أخذ زمام المبادرة في الاستجواب كانتور ؟ |
| Sanırım Cantor bana bir şey söylemek üzereydi. | Open Subtitles | أعتقد أن كانتور كان على وشك أن يقول لي شيئاً |
| çok şey vardı. Cantor'un bazı sonsuz setlerin diğelerinden büyük olduğu fikrini biliyor olabilirdim, ama bu fikrin ardında ki matematiği anlamamıştım | TED | لربما عرفت فكرة كانتور وهي أن من المجموعات اللانهائية أكبر من المجموعات اللانهائية الأخرى، ولكني لم أكن أفهم حسابات التكامل والتفاضل وراء تلك الفكرة. |
| Ayrıca Cantor herhangi bir sonsuz kümenin tüm alt kümelerinden oluşan yeni bir küme oluşturulduğunda, orijinal kümeden daha büyük bir sonsuzluk temsil edeceğini gösterdi. | TED | أظهر العالم كانتور أنه لأي مجموعة لانهائية تشكل مجموعة جديدة تتكون من جميع المجموعات المتفرعة من المجموعة الأصلية تمثل لا نهاية أكبر من تلك المجموعة الأصلية |
| Cantor'un kişiliğine saldırılar bile yapıldı ve bu durum onu öyle kötü etkiledi ki, ağır bir depresyona girdi ve ömrünün ikinci yarısını akıl hastanelerine girip-çıkarak geçirdi. | TED | حتى أن كانتور كان مذموم شخصياً، وقد ساء الوضع بالنسبة له حتى أنه كان يعاني من اكتئاب حاد، وقضى النصف الأخير من حياته داخلاً وخارجاً إلى المصحات العقلية. |
| Üçü Cantor İlaç'ta çalışıyormuş. | Open Subtitles | " ثلاثة منهم يعملون لشركة " كانتور الدوائية |
| Sence Cantor İlaç'tan birinin işi mi? | Open Subtitles | هل تعتقد بأن شخص عاد إلى شركة " كانتور " الدوائية ؟ |
| Claire'i öldürtmek için Noche'yi tutan her kimse kesinlikle Cantor İlaç'ta çalışıyormuş. | Open Subtitles | " من وظف " نوتشيه " لقتل " كلير " عمل بالتأكيد في شركة " كانتور الدوائية |
| Yine tüm tuhaflıklarına karşın, çevresinde toplananlar, matematikteki belirsizliği açığa çıkaran Cantor'un takipçileriydi. | Open Subtitles | رغم جميع العقبات، فكان "كانتور" هو من كشف اللايقين في الرياضيات مع من كان يجتمع حوله من أتباعه. |
| ancak ve ancak Cantor'u yenilgiye uğratmış paradoks ve problemleri çözdükleri taktirde matematiğin tekrar | Open Subtitles | إن تمكّنوا من حلّ المشاكل والتناقضات التي هزمت "كانتور"، |
| Cantor'un çalışmalarıyla fırlatılıp atılan paradokslar etrafında dolaşır. | Open Subtitles | المحدود وغير المحدود والتناقضات التي آلت إليها عمل "كانتور". |
| Cantor matematik ve mantığın limitlerini kırılma noktasına kadar (çekiştirerek) genişletmişti, ve bedelini de ödemişti. | Open Subtitles | تعدّى "كانتور" حدود الرياضيات والمنطق إلى أبعد حد ودفع ثمن ذلك. |
| Cantor, bir gün heyelan başlatacak bir çakıl taşını yerinden oynatmıştı. | Open Subtitles | أزاح "كانتور" الحصاة التي ستبدأ يوماً ما في انهيار صخري. |
| Roman, Kantor'un onlar için bir mikroçip klonlayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال (رومان) أنه كان من المُفترض لـ(كانتور) أن يستنسخ لهم رقاقة لتقنية ما |