| fikir, bu belgesel işinin yönünü değiştirmek, ters yüz etmekti. | TED | كانت الفكرة لتأخذ شكل عمل وثائقي يقلبها رأسا على عقب. |
| Ve fikir şuydu: Bu karışık konsepti açıklamak için Basit bir metafor kullanacağım. | TED | وهنا كانت الفكرة: سأقوم باستعمال تشبيه مبسّـط لأشرح لكم هذا المفهوم المعقد. |
| Şimdi sürem bitmek üzere olduğundan üretim maliyetleri açısından ne kadara mal olduğunu sizlere hızlıca göstereceğim en önemli fikir roll-to-roll üretim biçimiydi böylece bunu parçalar ve masraflar dahil 50 sente ürettik. | TED | سأوريكم بشكل سريع، خاصهً أنه ليس لدي متسع من الوقت، من حيث تكلفة التصنيع، كانت الفكرة الكبرى أن تتم صناعته بطريقة البكرات المتتالية، لذا فقد صممناه بتكلفة 50 سنتا تشمل القطع و التكاليف. |
| Arkasındaki fikir ise, kültürel binaların korkutucu olmaması gerektiğini kanıtlamaktı. | TED | كانت الفكرة تدور حول إقامة الدليل على أن البنايات الثقافية ينبغي ألا تكون مرعبة. |
| Bu, bilginin birbirimize engel olduğu değil, bizi birbirimize bağladığı bir takımın şimdi bir parçası olduğumuz fikriydi. | TED | كانت الفكرة أننا الآن جزء من فريق حيث تشكل المعلومة الرابط الأساسي بيننا جميعا، وليس الحاجز الذي بيننا. |
| fikir, kurumsal varlıkların kendi kimliklerini sürdürebilecekleri, tek bir yapıya dâhil edilmeyecekleri karmaşık bir sistem kurmaktı. | TED | كانت الفكرة في ابتكار نظام معقد حيث تتمكن فيه الكيانات المؤسسية من الحفاظ على هويتها، ولا تكون مُدرجة في طابق واحد. |
| Eğer fikir sadece size veya organizasyonunuza hizmet ediyorsa, o zaman üzgünüm ki muhtemelen paylaşmaya değer değil. | TED | إن كانت الفكرة تخدمك أنت أو شركتك سأضطر آسفا أن أقول أنها غير جديرة بالمشاركة. |
| fikir, bir üründen çok fazla sayıda üretip taleple satılmak üzere onları depolamaktı. | TED | كانت الفكرة بأننا بإمكاننا تصنيع الكثير من منتج واحد ويتم تخزينه ليتم بيعه مع الطلب |
| Sırayı yanlış anlamış olabilirim, ama ana fikir buydu. | Open Subtitles | ربما قد رتبت الأمر خطأ, ولكن هذه كانت الفكرة العامة |
| O zaman daha kendini bulmamıştın. fikir oradaydı ama rafine olmamıştı. | Open Subtitles | إنك لم تجد نفسك بعد ، لقد كانت الفكرة هنا ، و لكنها لم تكن قد تبلورت |
| fikir arasını çeteyle iyi hale getirmek ve trafiğin akışını öğrenmekti. | Open Subtitles | كانت الفكرة بأن نجعله على وفاق مع رجال العصابات لكي نكتشف عملياتهم |
| fikir, cepheler arasındaki bölgeye egemen olmaktı. | Open Subtitles | كانت الفكرة هي السيطرة على المنطقة العازلة |
| - Düşünme ! İyi bir fikir hakkındaki... - ...en güzel şey de bu. | Open Subtitles | لا ينبغي عليكِ أن تفكري إذا كانت الفكرة رائعة جدًا |
| Ana fikir, kayda değer bir grup insanı bir araya toplamak ve daha büyük işler başarıp başaramayacaklarını görmekti. | Open Subtitles | كانت الفكرة عبارة عن جمع نُخبة من الأشخاص المميزين معاً، لنرى ما بإمكانهم تقديمه. |
| Bu fikir, kayda değer bir gurup insanı bir araya getirmekti. | Open Subtitles | كانت الفكرة عبارة عن جمع نُخبة من الأشخاص المميزين معاً، |
| Ve düşündükçe, fikir daha da iyi gözüktü. | Open Subtitles | و كلما فكرت أكثر ، كلما كانت الفكرة أفضل |
| Bütün gün boyunca verdiğin ilk akıllı fikir oldu. | Open Subtitles | تلك كانت الفكرة الذكية الأولى التي أتيت بها طوال اليوم |
| Selefim kurdu. Anladığım kadarıyla fikir Tor ve Bitcoin'i birleştirip anonim bir pazar oluşturmaktı. | Open Subtitles | مما أفهمه أنها كانت الفكرة الأصلية للجمع بين بيتكوين وتور |
| Laik dünyada "Eğer bir fikir önemliyse, onunla bir şekilde karşılaşırım. | TED | في عالم العلمانية," اذ كانت الفكرة مهمة ,سوف أهتم بها. |
| fikir, aynı Jean-François'nın laboratuvarında yaptığı gibi beynin işlevsel olmayan bir kısmından biyopsiyle parça alınması, ve hücrelerin kültürlenmesiydi. | TED | كانت الفكرة إستئصال خزعة من الدماغ من مناطق الدماغ غير المسؤولة عن الحس والقدرة اللغوية، وبعد ذلك زرع الخلايا كما فعل تماماً جان فرانسوا في مختبره. |
| Zeplindeki fikrimiz eğer düşer ya da yakalanırsak bile, herkesin bir balonu seveceği fikriydi. | Open Subtitles | كانت الفكرة أنّه حتى لو لم ينجح المنطاد، وأمسكوا بنا فإنّ الجميع يحب المناطيد |