| müzik hayatımda her zaman önemli bir yer kapladı. | TED | كانت الموسيقى دائمًا جزءً كبيرًا من حياتي. |
| müzik, bana başkalarının görüşlerine, anlattıkları hikâyelere, dünyanın nasıl işlediğine dair bir bakış açısı kazandırdı. | TED | كانت الموسيقى وجهة نظري في وجهة نظر شخص آخر، في رواية القصص، لفهم كيف يعمل العالم. |
| Kişi grubu sever ve hatta bilet için yüzlerce dolar ödemiştir, yani müzik ne kadar yüksek olursa olsun, o kişi bunun gürültü olduğunu düşünmez. | TED | هذا الشخص يُحب الفرقة، حتى أنه دفع 100 دولار للتذكرة، لذلك مهما كانت الموسيقى عالية، لا يفكر بها هذا الشخص كضجيج. |
| Gözlerimi açtığımda müziği hâlâ duyabiliyordum. | Open Subtitles | عندما فتحت عيني كانت الموسيقى ما زالت هناك. |
| Ben başlarındayken olay sadece müzikti. | Open Subtitles | عندما كنت الرئيس كانت الموسيقى هي كلّ ما يهمّ |
| Eminim yoldan geçen bir arabanın müziğidir ya da duyduğunuz bir şeydir. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنها كانت الموسيقى للتو من سيارة مارة أو شيء من هذا أن يسمع لك. |
| Bu yüzden müzik benim için bir terapi olmuştu. | TED | لذا فقد كانت الموسيقى العلاج بالنسبة لي. |
| müzik olduğunda cennete bir yerde gibiydim. Nerede mutlu olabiliyorsam... ...Orada tekrar çocuk oluyor, dans ediyordum ve bütün bunlar müzik sayesindeydi. | TED | كانت الموسيقى حيث أرى الجنة واقعاً. حيث أكون سعيداً، حيث أكون طفلاً مجدداً، في الرقص، عبر الموسيقى. |
| Ve Nathaniel için, müzik akıl sağlığıdır. | TED | وبالنسبة لناثانيل كانت الموسيقى هي الصحة العقلية |
| müzik bazı açılardan biraz farklıydı, ama yapı ve biçim olarak tamamen aynıydı. | TED | كانت الموسيقى فيها مختلفة بطريقة ما، و لكن في الأساس و التكوين كانت متماثلة بشكل كبير. |
| müzik güzeldi. Şükür ki rahibin adresi kolaydı. | Open Subtitles | لقد كانت الموسيقى جميلة ومشكورا كانت كلمات الراهب قصيرة |
| müzik benim kurtuluşumdu. Benim için mükemmel bir düzen sağlardı. | Open Subtitles | كانت الموسيقى تنقذني كان لدية هذا الأمر المثالي لي |
| Halk müziği her zaman politik bir müzik türü olmuştur. | Open Subtitles | لقد كانت الموسيقى الشعبية موسيقى سياسيّة |
| Halk müziği her zaman politik bir müzik türü olmuştur. | Open Subtitles | لقد كانت الموسيقى الشعبية موسيقى سياسيّة |
| müzik o kadar mükemmeldi ki bir anlığına hepimizi mutlu etti. | Open Subtitles | كانت الموسيقى مثالية حتى جعلتنا سعداء جميعاً للحظة |
| müzik de biraz kasvetli olursa, insanlar bu durumdan rahatsız olabilir ve kafirce olduğunu düşünebilir. | Open Subtitles | لو كانت الموسيقى أكثر عتمةً، لرآى الناس ضلالية وتشويش الأغنية |
| Aslında o bunu söylediğinde müzik çoktan durmuştu. | Open Subtitles | فى الحقيقة كانت الموسيقى قد توقفت بالفعل عندما قال ذلك |
| Gözlerinden akan ve dudaklarıyla soluduğu şey müzikti. | Open Subtitles | لقد كانت الموسيقى تتدفق من عينيه .وتنفس من بين شفتيه |
| Eskiden hayatımdaki en önemli şey müzikti ama artık değil. | Open Subtitles | ، لقد كانت الموسيقى أهم شيء بحياتي . لكن ليس بعد الآن |
| Esasında bu bir film müziğidir. - Biliyordum. | Open Subtitles | كانت الموسيقى - لم أكن اعلم ذلك - |