| Panzehirin onun esas amacını engelleyecek tek şey olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كانت تعلم ان المضاد هو الشىء الوحيد الذى سيوقف خطته | 
| Ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu ve yerini hafızamızdan çıkardı. | Open Subtitles | لقد كانت تعلم مدى خطورة المكان وأخذت منّا هذه الذكرى | 
| Ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu ve yerini hafızamızdan çıkardı. | Open Subtitles | لقد كانت تعلم مدى خطورة المكان وأخذت منّا هذه الذكرى | 
| Eğer bir şeyler biliyorsa, müvekkillerimizi vazgeçireceğiz. | Open Subtitles | اذا كانت تعلم شيئاً، سنجعل موكّلينا يرفضوا التسوية | 
| Onunla tanıştığımızda, öleceğini biliyormuş. | Open Subtitles | عندما قابلناها، كانت تعلم مسبقاً أنه سوف تموت | 
| Asıl soru, şirket yatırımın iyi veya kötü olduğunu biliyor muydu? | Open Subtitles | ولكن السؤال هو هل الشركة كانت تعلم أن استثمارك في الأساس كان سيئاً؟ | 
| Yaşamanın hayatta kalmaktan daha fazlası olduğunu biliyordu. | TED | كانت تعلم أن الحياة تعني أكثر من مجرد البقاء حيا. | 
| Ölmeden önce, binlerce insanın onun kaçış ülkesindeki görüntüsünü gördüğünü ve onun cesur ve korkusuz bir savaşçı olduğuna inandıklarını biliyordu. | TED | قبل وفاتها، كانت تعلم بأن المئات من الأشخاص شاهدوا صورتها من أرض الهروب من الواقع وآمنوا بها كمحاربة قوية وشجاعة. | 
| Senin zevklerini ve alışkanlıklarını biliyordu kendini sana adamıştı. | Open Subtitles | كانت تعلم ما هي ميولك و عاداتك و كانت تكرس نفسها لك | 
| - Bu kadar çok sevdiğini o da biliyordu. - Şimdi bir gün daha geçti. | Open Subtitles | ـ كانت تعلم بأنك كنت تحبها كثيرا ـ لن أتمكن من البقاء معها يوما أخر | 
| Anne bunca zamandır bunu biliyordu. | Open Subtitles | ماما كانت تعلم هذا الوقت وحرصت على ألآ يعثرون علينا | 
| O, benim tam zamanlı bir iş aradığımı biliyordu. | Open Subtitles | ليس في الواقع. إنها كانت تعلم .إنني كنتُ أتتطلع للعمل الدائم | 
| Hürrem, birşeylerin olacağını biliyordu | Open Subtitles | لذا فقد كانت تعلم حورية بأن شيئا ما يحدث | 
| Ama büyükanne bizim cadı olacağımızı biliyordu ve hiçbir şeyin buna engel olmasına izin vermeyecekti. | Open Subtitles | لكنَّ جدَّتنا كانت تعلم ،بأننا سنُصبح ساحرات ولم ترغب بتعريض هذا للخطر | 
| O zaten burayı biliyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تعلم بوجود هذا المكان آه،أنا سمعت صوتاً | 
| O orospu her şeyi biliyordu. Başından beri işin içindeydi. | Open Subtitles | العاهرة كانت تعلم كل شيء كانت تعمل على هذا منذ البداية | 
| Sevişeceklerinde Viagra kullanacağını biliyordu. | Open Subtitles | و هو هددها بحرمانها من الميراث كانت تعلم بالتأكيد إنه | 
| ama bunu yapmadan önce kendisini durdurması gerektiğini biliyordu. | Open Subtitles | لكنها كانت تعلم أنها يجب أن تٌوقف نفسها قبل أن تفعل | 
| Korkuyordu, çünkü yanlış bir şey yaptığını biliyordu. | Open Subtitles | كانت مذعورة، لأنها كانت تعلم بأن ما تفلعه فعل خاطيء | 
| Ama meseleyi ve paranın nerede olduğunu biliyorsa bunu bilemem. | Open Subtitles | لذا، إن كانت تعلم بأمر الأموال ومكانها لستُ أدري | 
| Tıpkı o kapının ardındaki kişinin onun için çok özel olduğunu biliyormuş gibi... | Open Subtitles | وكما لو أنها كانت تعلم بإن وراء ذلك الباب شخص مميز جداً | 
| Ama adamlarına ne kadar kolay öldür emri verebildiğini biliyor muydu? | Open Subtitles | ولكن هل كانت تعلم كيف بسهوله يأمر بالقتل؟ |