| Karın sana kızgınsa, yüz numarada müzik kutusu olmuş ne işe yarar? | Open Subtitles | ما فائدة صندوق الموسيقى إن كانت زوجتك غاضبة منك؟ |
| Oh, İyiyim. Karın geçen gece yatakta harikaydı. | Open Subtitles | أنا بخير, كانت زوجتك رائعة فى الفراش ليلة أمس |
| Karın ölü gözlerle... sana bakıyor. | Open Subtitles | كانت زوجتك تحدق في مسدسي إن الشي الوحيد الذي جنبك الموت هو صوت خطا الرجل القادم من البهو |
| Bu cinayeti önceden planlamıştınız. Onun Karınız olduğuna kendinizi inandırmıştınız. | Open Subtitles | لقد تعمدت هذه الجريمة، لكنّك كنت مقتنعا أنّها كانت زوجتك. |
| O senin eşindi. Öldürmek için bir sebep daha. | Open Subtitles | ـ لقد كانت زوجتك ـ إنه سبب وجيه لقتلها |
| Kurbanlardan biri de senin karındı, değil mi? | Open Subtitles | واحدة من الضحايا كانت زوجتك ، اليس كذلك ؟ |
| Duydum ki o çocukla birlikte ölen kadın senin karınmış. | Open Subtitles | ...سمعت ،تلك المرأة التي ماتت مع الولد كانت زوجتك |
| "Ama senin merak ediyor olmana karşı "Karın eğer sıcak bir duş alacaksa , | Open Subtitles | في حالة إن كنت تتسائل إن كانت زوجتك تستطيع أخذ حمام ساخن |
| Eski Karın evrakları yollamıştı. | Open Subtitles | كانت زوجتك الأولى قد أرسلت إلك أوراق الطلاق |
| Karın hayattayken de durumum böyleydi. | Open Subtitles | كنت مصابة به حين كانت زوجتك لا زالت على قيد الحياة |
| Ama madem Karın aldatan taraf, neden boşanmayı geciktiriyor? | Open Subtitles | ولكن ان كانت زوجتك هي الخائنة لماذا تأخر الطلاق؟ |
| Karın dışarıda, yiyecek alırken yediğin pahalı yemeklerden bahsediyorum. | Open Subtitles | كلّ ذلك العشاء الفاخرة في حين كانت زوجتك تشتري الطعام لوضعه على مائدتُك. |
| Karın elbiselerini giyerken Ben de geçen gün öyle düşünmüştüm sonra birden aklımdan uçup gitti ben de söylemeyi unuttum. | Open Subtitles | نعم ، عرف الأمر قبل أيام عندما كانت زوجتك تخلع ثيابها وعندها لاحظت ، و أنت لم تقل شيئاً |
| Eğer Karın hayattaysa onu bulmak için birçok yolumuz var. | Open Subtitles | إذا كانت زوجتك حية لدينا طرق للعثور عليها. |
| Yani eğer Karın kubbenin geleceğini biliyorduysa demek oluyor ki senin ailen önemli. | Open Subtitles | ،أعني، إن كانت زوجتك على علمٍ أن القبّة قادمة فهذا يعني أن لعائلتك أهمية |
| Karın bile olsa, kör bir kadının yaptığı oral seks garip hissettiriyor olmalı. | Open Subtitles | لابد من أنه شعور غريب أن تحصل على جنس فموي من إمرأة عمياء حتى وإن كانت زوجتك |
| Ya da senin ayyaş Karın dolaba girip kafayı çekiyor mu diye sordum mu? | Open Subtitles | إم إن كانت زوجتك تسكر في الخزانة؟ |
| Bir süre önce, konsültasyon için davet edilmiştim. Karınız hastaydı. | Open Subtitles | قبل بضع سنوات ، تم استدعائى فى استشارة طبية ، لقد كانت زوجتك مريضة |
| Üzgünüm, yoldaş Kaptan. Karınız... | Open Subtitles | أنا آسف أيها الرفيق القبطان لقد كانت زوجتك إمرأة جميلة |
| Ne de olsa, Betti senin eşindi. | Open Subtitles | فبعد كل شيء , بيتي كانت زوجتك |
| O bir hanımefendi değildi. O senin karındı. | Open Subtitles | لم تكن هذه سيدة هذه كانت زوجتك |
| Seni aldatırken, suç üstü yakaladığın karınmış gibi düşün. | Open Subtitles | التظاهر كما لو كانت زوجتك و كنت قد خدع ، |