| Islak cüzdanının içinde ıslak bir metro kartı vardı. | Open Subtitles | في محفظته المبللة كانت هناكَ بطاقة مبللة لمترو الأنفاق |
| Başka bir cinayet daha vardı. | Open Subtitles | كانت هناكَ جريمة قتلٍ اخرى لم تكن منسوبة |
| Çok uzun süredir çok fazla sır vardı. | Open Subtitles | لقد كانت هناكَ اسرار كثيرةٌ لوقتٍ طويل |
| Supernatural'in 33. bölümünde Bela adında bir kadın vardı. | Open Subtitles | بالفصل الـ 33 من الظواهر الخارقة (كانت هناكَ تلك الفتاة (بيلا |
| Suparnatural'in 33. bölümü Time is On My Side'da Bela diye bir kız vardı. | Open Subtitles | بالفصلالـ33 من الظواهرالخارقة: بعنوان "الوقت بجانبي" كانت هناكَ تلك الفتاة (بيلا) |
| Tabela vardı orada. Okuyamıyor musun? | Open Subtitles | كانت هناكَ لوحة الأ تقرأ ؟ |
| İçinde Jesse Mandalay'a ait bir kartvizit dışında hiç bir şey olmayan bir ajanda vardı. | Open Subtitles | كان هناك مخطط لليوم ولكن لم يكتب فيه شيء ولكن كانت هناكَ بطاقة أعمال لرجل اسمه (جيسي ماندالاي) |
| Bir kamera vardı. | Open Subtitles | كانت هناكَ آلة تصوير |
| Beni takip eden bir araç vardı. | Open Subtitles | لكن كانت هناكَ سيارة تلحق بي |
| Seni işe aldığımızda, bir tane Martha vardı Alicia. | Open Subtitles | (كانت هناكَ (مارثا عندما وظفناكِ |